BozcaadaHABER - Mobil


Festivalde ilk günün ardından

Tarih: 12-10-2016 22:32
4321 Okunma

Hazırlayan: Burcu Mert – Güneş Dermenci – Mustafa Dermanlı

Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivali bugün başladı. Halk Eğitim Merkezi ve Salhane’de gerçekleşen gösterimler ve Halk Eğitim Merkezi’ndeki açılış töreniyle ilk gün sona erdi. Biz birkaç arkadaşımızla beraber tüm günü Halk Eğitim Merkezi’nde geçirenlerdendik. O sebeple Salhane’deki 4 belgeseli izlemek festival sonrasına kaldı. Bu yazıyı da birlikte günü geçirip, belgeseller üzerine konuştuğumuz arkadaşlarımızla ortak kaleme alıyoruz.

Halk Eğitim Merkezi’ndeki ilk gösterim Rendala the Mikea adlı Madagaskar – Fransa yapımı belgeseldi. Boabap ağaçlarıyla çevrili bir alanda yaşayan Mikealılar, çevre koruma programı adı altında yaşadıkları ormanın dışındaki bir bölgeye zorunlu göçe tabi tutuluyorlar. Ayrıca bununla yetinmeyen STK’ler yerel halkı çiğneme tütününe alıştırıp kendilerine muhtaç kılıyor! Devamında da halk topraklarını kaybetmeye başlıyor. Madencilerin bölgeye akınıyla yerel halk iyice çıkmaza giriyor ve ilk yaşadıkları ormanlara geri dönmek onlar için kaçınılmaz oluyor. Mücadelede geç kalanlara ders niteliği taşıyan belgeselin yönetmeni Alain Rakotoarisoa.

Ardından başlayan Imetsen’in Kadınları’nı Fas’taki Atlas dağlarında yaşayan ve çocukluktan beri halı dokuyan Latifa’nın hikâyesini konu alıyor. Latifa, “Tüm sırlarımı halıya dokurum” diyor bir sahnede ve ekliyor: “Üzüntülüysem kırmızı ve siyah, mutluysam mavi, yeşil ve mor renklerle dokurum.”

Öğle arasını ücretsiz kahve ikramlarıyla geçirip, Sosyal Tesisler’deki yemeğimizi yerken, Çanakkale’den festival için gelen arkadaşlarımız İlhan ve Müjgan ile de belgeseller ve bölgemizdeki çevre problemleri üzerine konuştuk. Sonra da ikinci bölüm için salona geçtik.

Festivalde merak ettiğimiz ve bizi heyecanlandıran belgesellerden biri Hayatı Düşlemek’ti. Yunanistanda yaşayan İranlı yönetmen Morteza Jafari’nin çektiği filmin snopsisinde mültecilerin yaşadığı dramın konu edildiği belirtilmişti. Türkiye’den başlayan önce Midilli, sonra Pireus Limanı ve Makedonya sınırına dek süren mültecilerin yaşam, onur ve özgürlük mücadelelerine bizzat şahit olduk. Sabah erken kalktığımız için dinçleştirmesi adına içtiğimiz kahveler değil ama bu belgesel gözlerimizi fal taşı gibi açmıştı. “İnsan kaçakçılığı” endüstrisinin boyutları bir yana dursun, sınırdaki eylemliliğin çeşitliliği, sürekliliği çok etkileyiciydi. Vurucu sahneler tüm belgesele sirayet etmiş, muhtemelen Assos, Küçükkuyu civarlarından kalkan teknelerin Midilli’ye ne şartlarda ulaştıkları gözler önüne serilmişti. Ülkelerin iki yüzlü davranışları, insanlar üzerinden elde ettikleri kazanç (!) can sıkıcıydı. Bu belgesel sonunda salonda ve kapı önünde ağlayan izleyiciler gördüğümüzü belirtmeliyim. Duyguları harekete geçiren film, iyidir!

Açılış töreni öncesi izlediğimiz belgesel Valeria Mazzucchi’nin Motel Hasankeyf’iydi. GAP kapsamında inşa edilen Ilısu Barajı’nın Hasankeyf’i yok eden bir katliam fermanı olduğunu dört farklı yaş grubundan kadınlar anlatıyor. Türk, Kürt ve Araplar’ın ortak değerleriyle bugüne taşınan Hasankeyf ne yazık ki göçün, temelsiz projelerin ve yıldırma politikalarının kurbanı oluyor. Belgesel ekibinden Tareq Daoud belgesel sonrası izleyici karşısındaydı. Daoud, “Dört yıldır Türkiye’de yaşıyorum. Yönetmen Valeria’da 1,5 yıl Türkiye’de yaşadı. Belgeseli çekerken herhangi bir tehlikeyle karşılaşmadık. Şu anda bu haliyle bu belgeseli çekmeniz imkânsız. Çünkü Hasankeyf her geçen gün yok oluyor” dedi.

Açılış töreninde ise davetlilere hoşgeldin mesajları verilirken, destekçilere teşekkürler edilip sertifika verildi. Festival için adaya gelen jüri üyeleri de tek tek okundu. Ayrıca Fethi Kayaalp bölümünde yer alan 16 belgesel açılışa gelen davetlilere tek tek tanıtıldı.

Açılış töreni sonrasında günün son gösterimi olan Avusturya, İsviçre, İtalya ortak yapımı olan Kışın Lampedusa belgeseli gösterildi. İtalya’ya bağlı Lampedusa adasında yaşayan göçmenlerin yaşadığı sıkıntılar belgeselin ana konusu olsa da, adanın ana karayla bağlantısını sağlayan feribotun yanması sonrası daha yeni bir feribotun gerekliliği için verilen mücadele de belgeselde işlenmişti.

Rendela the Mikea, Hayatı Düşlemek ve Kışın Lampedusa Fathi Kayaalp Büyük Ödülü için yarışan bugünün belgeselleri. Gaia Öğrenci Ödülü için yarışan iki belgesel de Imetsen’in Kadınları ve Motel Hasankeyf. İlk gün keyifli geçti, yarın Bozcaada daha güneşli. Sanırız salonlar daha da kalabalıklaşacak...

Perşembe (yarın) günü dikkatimizi çeken belgeseller ise şöyle:

Çöp Mandala (Halk Eğitim Merkezi, 10.00)

Ölmez Ağaç: Yırca Direniş (Salhane, 11.15)

Herşeyim (Halk Eğitim Merkezi, 13.00)

Djoda Ivan, (Halk Eğitim Merkezi, 14.15)

Soluk (Halk Eğitim Merkezi, 16.00)

 

 

YORUM YAP

FACEBOOK YORUM YAP


YAZARIN DİĞER YAZILARI