BozcaadaHABER - Mobil


Kent Konseyi başkan adayımı açıklıyorum!

Tarih: 08-09-2014 17:57
3891 Okunma

Kent Konseyi’nin amacı, kent yaşamında, kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım, yönetişim ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmektir.

 

Merkezi yönetimin, yerel yönetimin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve sivil toplumun ortaklık anlayışıyla, hemşehrilik hukuku çerçevesinde buluştuğu; kentin kalkınma önceliklerinin, sorunlarının, vizyonlarının sürdürülebilir kalkınma ilkeleri temelinde belirlendiği, tartışıldığı, çözümlerin geliştirildiği ortak aklın ve uzmanlaşmanın esas olduğu demokratik yapılar ile yönetişim mekanizmalarını ifade eder.

 

Karar alma sürecinde aslında itici bir güç, destekleyici bir mecradır.

 

* * *

Ben aslında 1996 yılında ilk kez Bozcaada’ya geldim. O tarihten sonra ara ara gelişlerim hep oldu ama son 10 yıldır öyle sıklaştı ki, bunun sonunun adada yaşamak ve yaşlanmak olduğunu biliyorum. Okuduğum ‘büyük kentlerden kaçış’ hikâyelerinin neredeyse tamamında kentin keşmekeşinden sıkılmış adam, kendisini gitmek istediği yere sıkça götürüyor ve artık bir gün geri dönmüyordu. İşte bizim hikâyemizin o raddeye gelmesine ‘sanki’ ramak kaldı.

 

Bundan yaklaşık 6-7 ay evvel Bozcaada’yı bir de kışın keşfetmek için yola çıktık. “Canınız sıkılır, ne yapılır kışın adada, üç günde sıkılırsınız” diyenleri kulak arkası edip Bozcaadamıza gelmiştik. 10 gün adada kaldığımız süre zarfında da kendimize hep bir meşgale bulduk. işte Bu gelişimde bundan önceki gelişlerimde tanıma fırsatı bulamadığım bi’ adamla tanıştım ben.

 

Önce ayak üstü biraz siyasi sohbet akabinde de “Fikret abi bana bir ada çayı, arkadaşa da normal çay” ile devam eden uzun bir muhabbetimiz olmuştu. Konuyu dallandırıp, budaklandırmaya bayılan bir adamla karşı karşıyaydım; ki aynı ben! Ne bileyim Bozcaada’da 500’ün üzerindeki bitki türünden tutun da, sosyolojik olarak insan davranışlarına kadar ne varsa konuştuk gece gece.

 

Mevsim kış, aylardan Ocak ve biz çayların akabinde limanda elimizde biralarla yürüyorduk. Biraz üşüdük, vedalaştık ve ben eve döndüm. Sonra günler boyu onlarca insanla konuştum, yeni yeni insanlar tanıdım. Hakkında tek bir olumsuz söz duymadım O’nun. Seçim öncesi çekişmelerin ve hesapların tamamen dışındaydı. Aslında O’nun siyasi tercihinin ve eğiliminin ne yönde olduğunu bilmelerine rağmen neredeyse herkes onun arkadaşıydı ve O herkesin dediği gibi “adanın çocuğuydu”. Seviliyordu, bu çok önemli.

 

* * *

 

Kent Konseyi her ne kadar yasal olarak yerel yönetimleri zorlayamasalar da kurumlar üstü yapılardır. İnsani, doğasal, sosyolojik ve tarihi değerleri hep ön plandadır. Biraz muhaliftir Kent Konseyi. Biraz solcu, biraz da sorgulayandır. Yereldir ve birlikte yönetmeye sevk edendir. Yerelin içinden birisinin emeğiyle yücelir ve yükselir.

 

Lafı uzatmayı severim de, burada da uzatmayayım en iyisi. Düşündüm, taşındım, sizler için ‘dışarıdan’ bir adamım. Kusura bakmayın ama sormadan edemedim: Muharrem abi Kent Konseyi’nin başına çok güzel yakışmaz mı? 

YORUM YAP

FACEBOOK YORUM YAP


YAZARIN DİĞER YAZILARI