• Facebook
• Twitter
• Google+
• Linkedin

Konut olarak projelendirdiği ama sonrasında konaklama tesisine çevirmek istediği projesine dair detayları proje
sahibi Erdoğan Madak’a sorduk.

2019’da Bozcaada’da AKP’nin belediye başkanı adayı olan ve şu an Çanakkale Merkez Kızılay Şube Başkanlığı görevini yürüten avukat Erdoğan Madak’ın 150 odalık konut olduğu iddia edilen ama kendisinin bu iddianın doğru olmadığını belirttiği, fakat konut sayısı hakkında bilgi vermekten de kaçınan dev inşaatı Bozcaada’da gündemden düşmüyor.

CHP’li bazı isimlerin de, CHP’li Bozcaada Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz’a tepki gösterdiği iddia edilen inşaatlar için hem Başkan Yılmaz, hem de Kızılay Şube Başkanı Madak, projenin yasal olduğunu ve 1993 imar planları içerisinde yer aldığını söylüyor. Kumkuyu’da kendi arazisinde hazineye ait bir parseli de irtifak hakkı şeklinde ihale yolu ile alan ve üzerine yapı izni alan Erdoğan Madak ile konu üzerine bir röportaj gerçekleştirdik.

Bozcaada Haber’den Serkan İlik Çanakkale Merkez Kızılay Başkanı Erdoğan Madak ile buluştu. Röportajda İlik Avukat Madak’a “AKP’li kimliğiniz ve Kızılay Başkanı olmasaydınız da bu projeler hayata geçebilir miydi?” diye sordu.

‘İŞLERİN TAKİBİ AKP İLÇE BAŞKANI VE YÖNETİCİLERİNDE’

Serkan İlik: Kısaca özetleyecek olursak 2019’da Bozcaada’da AKP’nin belediye başkan adayı olarak adınız duyulduğunda, her ne kadar geçmişte adada sizi tanıyanlar olsa da ada halkının yüzde 90’ından fazlası sizi tanımıyordu diyebiliriz. Ve son yerel seçimlerde siz ve partiniz, “Biz kazanamazsak da bu projelerimizi hayata geçireceğiz” diye söz vermiştiniz. Fakat biz sizi daha çok tartışmalı beach ya da adanın köklü ailelerin miras davalarında adınızı duyduk. Son olarak da adada herkes sizin yaptırdığınız ve bugüne kadar adadaki en büyük inşaatlardan biri olarak görülen projeyi konuşuyor. Bu projenin yasal olup olmadığına dair birçok iddia ortaya atıldı. Hatta sizin de bildiğiniz üzere CHP ilçe örgütünden bazı isimler proje nedeniyle Başkan Yılmaz’a tepki göstermiş. Hatta CHP’li yönetici Zuhal Alparslan da sizin yaptırdığınız bu inşaatlar hakkında belediyeye yazılı dilekçe vermiş. Ben bu durum hakkında Başkan Yılmaz’a bu konuyu sorduğumda Başkan Yılmaz ‘belediye açısından yasal olmayan bir durum yok’ dedi. Siz neler söylemek istersiniz?

Erdoğan Madak: Öncelikle, evet ben 2019’da belediye başkanlığı adaylığı süresince verdiğim sözleri Erdoğan Madak olarak takip etme gayretinde bulundum. Bunları da ilçe yönetimindeki arkadaşlarla zaman zaman değerlendirme fırsatımız oldu. Ama neticede siyasi partilerin ilçe yöneticileri, il yöneticileri vardır. Neticede partinin bir üyesiyim şu an. Bozcaada’ya dair hayallerimi, projelerimi o gün için o günün yönetimi ile birlikte konuşup, açıklamıştım. Sonraki süreçte projelerin takibi için ben elimden geldiğince destek vermeye çalıştım ama netice bu işlerin takibi ilçe başkanının ve yönetimin takdirinde. Sonuç itibariyle birinci elden yetkililer onlar. Ama şunu çok net ifade edeyim, Bozcaada için nerede kim elini kaldırdı ise her şeye destek olma gayreti çabası içinde oldum, oluyorum ve olacağım da. İnsanların iyi şeyler yapmak istediğinizde size sahip çıktığını, teveccüh ettiğini görüyorsunuz. Ben hem partimin hem de kendi hayallerimi anlattım o zaman adalılara.  

‘BİZİM GÖSTERDİĞİMİZ ALAN TOPLU KONUT ALANI OLARAK BELİRLENDİ’

Adaylığınız açıklanır açıklanmaz toplu konutun (TOKİ) tabelasını dikmiştiniz. Adaya gelmeyen kurum amirleri bir ay içerisinde sizinle birlikte Bozcaada’yı ziyaret etmişti. Örneğin Gestaş sizin aracılığınız ile seçim döneminde belirli bir süre adalıların araç içindeki yolcularından ücret almıyordu. Ama seçim bitti yine almaya devam ediyor.

Doğru ve çok net bir durum. İşi takip etmek lazım. Ben işimi çok net takip ettim. Bir de her siyasetçinin bir yoğurt yiyişi var. Örneğin Bozcaada Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz’ın ya da önceki dönem Mustafa Mutay’ın öncelikleri farklı olabilir. Yani ilçe yönetiminin de öncelik sıralamaları farklı olabilir. Benim için Gestaş’ın bu uygulaması önemli ama sonrasında bu işin takip edilip edilmediği ya da Gestaş’ın o günkü ekonomik şartları ile şu anki şartları bilemiyorum tabii.

Toplu konut meselesine gelirsek de, bu konu yereldeki idarecilerin olduğu kadar, ülkenin ana iktidarı ile de planlaması sabit olan yapılar şeklinde ilerliyor. Bozcaada’da toplu konut olsun ya da olmasın hep tartışılan bir konu. Ben seçim döneminde, gerçekten sayıca çok ya da az bir konut ihtiyacı vardı. Sağ olsun sayın vekilimiz Bülent Turan’ın desteği ile yerini vs çözdük. Ama tabii biz seçimi kaybettik. Ama kıymetli bir iş oldu, Bozcaada Belediye Başkanı yeni imar planlarında bizim gösterdiğimiz alanı toplu konut alanı olarak belirlemişler. Çok da mutlu oldum, en azından artık planlanan bir toplu konut alanı var. Yani en azından şuraya mı, buraya mı en azından bu tartışmalar da son buldu.

‘İHALEYE BİRÇOK KİŞİ GİRDİ, BEN ALDIM’ 

Peki, yaptırdığınız son inşaatlara gelecek olursak…

Benim bu yıl Bozcaada’da yaptığım yatırımları ikiye bölmek lazım. Az önce “hazineden aldığınız” dediniz. Şöyle anlatayım; imar planı yapılırken parseller bölük, pörçük yapılmış. Örneğin bir parselin bir kısmı bende, bir kısmı hazinede. Yani parsel artığı söz konusu idi. Önce bunu ayırmak lazım, benim hazineden aldığım bir yer yok. İrtifak almak diye bir şey var. O da, atıyorum bir kısmı benimdi, bir kısmı hazinenindi ve hazine burayı ihaleye çıkardı. İhaleye çıkarken de birden fazla kişi ihaleye girdi. Ben aldım.

Tek siz mi girdiniz ihaleye? İhaleye giren başka tanıdığınız var mıydı?

Hayır, tek ben değil, başkaları da vardı, tanıdığım da tanımadığım da vardı.

Oraya yapı yapabiliyorsunuz sanırım?

Tek başıma yapamıyordum ve ben buraya irtifak aldım ve günün sonunda buradaki yapı da hazineye kalacak.

MADAK: VERDİĞİM DİLEKÇEYE CEVABEN, BELEDİYE ‘SAKINCA YOK’ DEDİ

Hazine yerine bu şekilde yapı yapılabilmesi adada ilk defa olan bir uygulama. Siz avukat olarak da bu işleri bildiğiniz için mi ilk defa oluyor?

Netice itibari ile kanunda ve kitapta olan şeyler. Bugüne kadar adada uygulandı mı, uygulanmadı mı bilmiyorum ama başkası yapmadı diye bu konunun bu kadar gündem olması da beni şaşırtıyor. Başka arkadaşların bilmediği bir şeyi biliyor olmak da kötü bir şey değil. Ama dediğim günün sonunda belirli bir yıl sonrasında hazineye terk edeceğim. Ben mülkiyetini almak isterdim ama Bozcaada’da hazine yerlerinin satışı yasak olduğu için bu yüzden irtifak istedim. Keşke satın alabilseydim.

Serkan, burası İller Bankası tarafından imar planları yapılmış bir alan. 1990 ya da 1991 planı olması gerekiyor. Ve Kumkuyu’nun planları da o zaman onaylanmış. Yani Jandarma binasından sanayiye kadar imar planı tamamı o yıllarda onaylanmış. Son olarak kaymakamlığın altındaki satın aldığım yerde de hatırladığım kadarı ile 50’ye yakın hissedar vardı. Bir kısmını baştan, bir kısmını sonradan satın aldım. Ve orada hisseleri toplayarak sona geldik. Daha sonra buraların imara uygun olup olmadığı ile ilgili Ağustos 2021’de Bozcaada Belediyesi’ne dilekçe verdim. Bana verilen cevapta, “İlçemiz Alaybey Mahallesi’nde 1/1000 Koruma Amaçlı İmar Planı içerisinde yer almakta olup, 15 tane parsel var, imar uygulaması dosyasında sakınca yoktur” denildi. Aynı yazıyı bu kez kurula verdim.

Peki, 2’den 3’e düşürüldü mü Sit Alanı?

Hayır, benim aldığımda zaten 3’ncü derece idi. Bana 2021’in Eylül ayında kuruldan gelen cevapta parselin bir kısmı konut, bir kısmı komşu park gibi ve yollardan oluşan imar durumuna göre, yani bir sıkıntı yok dedi.

‘ADADA BİR MÜLK ALINCA, SANKİ BÜTÜN ADAYI ALIYOR SANIYORLAR’

Orada tarihi kalıntılar olduğu söyleniyordu. Müze çalışması oldu değil mi?

Evet, çalışma oldu ve bir şey çıkmadı. Sonra biz parselasyon için önce belediyeye müracaat ettik ve belediye encümen kararı aldı, sonrasında kurula gitti, kurul da onayladı ve imar parselasyonu yapılmış oldu. Sonra belediye ‘müzeye yazı yazacağız’ dedi ve sonra müze burada sondaj kazıları yaptı. Sondaj kazılarından sonra müze burada herhangi bir şey olmadığının raporunu hazırladı. Sonrasında projelerimizi belediyeye sunduk, sonra belediye projelerimizi kurula gönderdi, kurul da ‘belediyenin yetkisinde’ diye tekrar geri gönderdi ve sonradan belediyeden inşaat ruhsatımızı aldık.

Peki, AKP’li kimliğiniz ya da Kızılay Başkanı olmasaydınız da bu projeler geçer miydi, ya da herkes bu projeleri sizin gibi geçirebilir miydi sizce?

Evet, tabi ki de geçerdi. Yer zaten imar planı içerisinde. Ve buranın imar planları onaylandığında Ak Parti diye bir parti yoktu. Ben buna şaşırıyorum. Kumkuyu’da imar planını Ak Parti mi yaptı? Kumkuyu ile aynı tarihte onaylanan bir yerden bahsediyoruz. Bunu çok ucuz siyaset olarak görüyorum. İmar planları askıyaçıktığında siz adada yaşıyordunuz yine, bunların hepsini biliyorsunuz. Ki buraları kendilerinin olsaydı 10 kere yaparlardı şimdiye kadar. Adada sanki bir mülk alınca bütün adayı alıyor sanıyorlar.

‘MESKEN OLARAK RUHSATLANDIRDIK AMA BEN PANSİYONCULUK YAPMAK İSTİYORUM’

Bir tane yer demeyelim, zira bahsettiğimiz proje adanın son yıllardaki en büyük yapılarından biri...

Bizim alanımız konut alanı. Biz onların hepsini mesken olarak ruhsatlandırdık ve mesken olarak yapıyoruz. Ama klasik Bozcaada’nın yüzde 70’nin olduğu gibi ben de pansiyonculuk yapmak istiyorum. Ve ben orada pansiyon ruhsatı alarak pansiyon hizmeti vermek istiyorum.

Neticede otel, konaklama tesisi olacak?

Resmi adı otel değil ama adada herkes gibi pansiyon ruhsatı ile otel olarak dillendiriliyor. Bu konuyu kendilerince dillendiren ve siyaset devşirmeye çalışan, kendilerince bir kaos ortamı, bir şey yapmaya çalışanlar… Adını siz koyun.

‘BELEDİYE BAŞKANINA BASKI UYGULAYANLAR, CHP’Lİ ARKADAŞLAR’

Yatırımların çoğunu sadece Bozcaada’ya mı yapıyorsunuz?

Ben Bayramiç ve Bozcaada milliyetçisi gibi davranıyorum, ki öyleyim. Yatırımlarımın büyük çoğunluğunu Bozcaada’ya yapıyorum, kısmen de memleketim Bayramiç’te yatırım için gayret ediyorum.

Başka düşündüğünüz yatırım var mı ada için?

Şu an için yok ama o zamanın şartlarında elimde param olur yaparım. Ama örneğin x kişisi yatırım yaptı, devletin neticede kurumları var. Bozcaada’da bu konuyu dillendiren, polemik konusu yapmaya çalışan ve bu konuda da kendilerince belediye başkanına baskı uygulamaya kalkan arkadaşlar Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlar, yani kendi içlerinde de sordular bu soruları hepimiz biliyoruz, hepsi sonuçta bizim eşimiz, arkadaşımız, dostumuz.

Kendilerine defalarca buranın 1991 yılı imar planı içerisinde olduğu tüm detayları ile söylenmesine rağmen kendilerince buradan bir şey çıkarmaya çalışıyorlar.

‘SİYASET BİZİM RUHUMUZDA VAR’

Bu büyük proje için siyasetin içerisinden ya da Çanakkale’de tanınan bir şirket ile ortaklığınız var mı? Yani arkanızda bir güç var mı?

Oradaki 15 parselin 9’u bana ait. Birkaç tanesini başka arkadaşlarımıza satmıştık. Hiçbir ortağım da yok. 

Tekrardan belediye başkanlığına aday olmak ya da siyasetin içinde olmayı düşünüyor musunuz?

Siyaset bizim ruhumuzda var. Siyasete her daim devam ediyoruz. Ama aktif siyaset yapmak ve pasif yapmak diye ikiye ayırıyorum. Şu an aktif bir siyaset yapmıyorum. Ben il merkezi Çanakkale Kızılay Şube Başkanı’yım, o yüzden de görevim bu, hakkıyla yapmaya çalışıyorum.

Adaylık sonrasında siyasetin içinden çok ya da verdiğiniz sözlerden çok ada halkı sizi sık sık örneğin tartışmalı beach davasında, adalı köklü ailelerin miras davalarında isminizi duydu. Mesleğinizi de burada yapıyorsunuz sanırım.

Ben işimi avukat olarak iyi yaptığımı düşünüyorum ve inşaların da destek istediğini düşünüyorum. Ve adada daha çok tanındıkça tabii ki gereksinimler oluyor ve bizden destek istemiş olabilirler.