Otomatik olarak 5 saniye sonra kapanacaktır. Reklamı kapatmak için TIKLAYINIZ
Gürhan Hacır'dan muhteşem Bozcaada yazısı - BozcaadaHaber.Net
Mobil Reklam

Gürhan Hacır'dan muhteşem Bozcaada yazısı

Bozcaada müdavimlerinden gazeteci Gürkan Hacır’ın Korkusuz gazetesinde, köşesine taşıdığı Bozcaada yazısı çok beğenildi. Köşesinde geçtiğimiz gün, bir günlüğüne Bozcaada’ya geldiğini belirten Hacır, Yakar Kaptanlı yıllardaki Bozcaada ile günümüz Bozcaada’sını örneklerle karşılaştırarak “Yaz instagramcıların olsun. Geriye kalan 9 ay bize fazla fazla yeter.” dedi. İşte gazeteci, yazar ve televizyon programcısı Gürkan Hacır’ın o yazısı:

Mobil Reklam
Mobil Reklam
Mobil Reklam
Gürhan Hacır'dan muhteşem Bozcaada yazısı
Tarih: 01-12-2021 20:04
2125 Okunma
Bozcaada Haber
Mobil Reklam
Mobil Reklam
Mobil Reklam

Ada’da bir kış günü

Bozcaada’ya geldim.

Bir günlüğüne…

Hani şimdilerin çok popüler tatil mekanı olan Bozcaada’ya…

Kışın adanın o cıvıl cıvıl hali yok tabi.

Ama biz asıl adayı böyle biliriz.

Biz dediğim, Ada’nın eski yıllarını bilenler… Yani 1980’lerden beri Ada’nın müdavimi olanlar…

Yakar Kaptan’ın teknesini hatırlayanlar…

Ada’da kaç araba olduğunu ve kimlere ait olduğunun bilindiği yılların sakinleri…

Eski Adalılar ve Ada’nın müdavimleri…

★★★

Ada’nın o kadar büyülü bir güzelliği vardı ki… Anlatmaya korkardık…

Çünkü duyacak ve akın edecek insanlar… Ada’mız bozulacak diye aklımız çıkardı.

Ama her ne olursa olsun… Ada’ya bir türlü akın olmazdı… Yıllar yılları kovalar ama Bozcaada’ya o beklenen akın hiç olmazdı.

Zaman sanki Ada’da ağır işliyor gibiydi. Yeni bir dükkanın açılması… Veya birinin yeni bir inşaat yapması yıllar alan gelişmelerdi.

Bütün ada halkının da haberi olurdu.

★★★

Zaten Ada’da hayat, herkesin birbirinin yaşamına birinci elden tanık olması demektir.

Kim ne zaman evlendi, ne zaman hastalandı, kimin oğlu hangi okulu kazandı Ada’lıların bildiği konulardır.

Adalı olmak adeta büyükçe bir konakta hep birlikte yaşamak gibi bir şeydir.

Herkesin her şeyden haberi olur…

Hatta evdeki bağırışmalar ve kavgalar bile ışık hızıyla duyulurdu.

★★★

80’lerin sonlarına yaklaştığımız günlerden birinde…

İlk kez tencere yemekleri satan bir lokanta açılmıştı. Çamlık’ta…

Köftecilerin ve meyhanelerin dışında esnaf lokantası herkeste merak uyandırmıştı.

Ada’nın yerlileri kutlama ve kafa çekme dışında lokantada yemek yemeyi hele hele tencere yemeği yemeyi ayıp saydıkları için lokantayı doldurmak biz Ada’nın dışarıdan gelen müdavimlerine kalmıştı.

Ben de sırf merakımdan bu yeni açılan lokantaya dadanmıştım.

Babamın verdiği cep harçlığından kıyıp lokantaya gidiyordum.

– Bana bir zeytinyağlı taze fasulye…

Bir gün abarttım..

Hem öğlen hem de akşam lokantanın yolunu tuttum…

Oysa evimizde çok daha lezzetlisi ve çeşitli yemekler vardı.

Ama Ada’da değişik bir şey yapabilmek o kadar ayrıcalıktı ki…

Yazının tamamını okumak için: https://www.korkusuz.com.tr/adada-bir-kis-gunu.html


Mobil Reklam
Mobil Reklam
Mobil Reklam
Mobil Reklam
Mobil Reklam

YORUM YAP


DİĞER HABERLER