Otomatik olarak 5 saniye sonra kapanacaktır. Reklamı kapatmak için TIKLAYINIZ
Kaymakam Gültekin ile geride kalan 20 ayı konuştuk - BozcaadaHaber.Net
Mobil Reklam

Kaymakam Gültekin ile geride kalan 20 ayı konuştuk

Bozcaada Kaymakamı İbrahim Gültekin'le özel bir röportaj gerçekleştirdik. İki yıla yakın süredir adada idarecilik yapan Gültekin, kriz dönemlerine denk gelmesine rağmen; sempatisi, görev bilinci ve birleştirici gücü ile sevilen bir yönetici oldu. Kaymakam Gültekin merak ettiklerimizi Bozcaada Haber'den İdil Konuk'a cevapladı.

Mobil Reklam
Mobil Reklam
Mobil Reklam
Kaymakam Gültekin ile geride kalan 20 ayı konuştuk
Tarih: 25-06-2020 21:48
4061 Okunma
Bozcaada Haber
Mobil Reklam
Mobil Reklam
Mobil Reklam

Dün (24 Haziran Çarşamba) saat 19.00'a kadar mesaide olan Kaymakam Gültekin ile röportajımızı evinin bahçesinde gerçekleştirdik.

Nasılsınız?

İyiyiz, daha iyi olacağız.

 

Adadaki görev süreniz ne kadar oldu? Bu zamana kadar nasıl geçti?

30 Ekim 2018'de adada göreve başladım. 20 ay oldu. Nasıl geçtiğini kısaca özetlemek gerekirse keyifli ve zor.

 

Aslında dönemsel olarak adanın en zor zamanlarından birinde görev yapıyorsunuz. Geçen yaz ada tarihinde ilk kez bir cinayet yaşandı. Yoğun çalıştınız, halkı ve gençleri sakinleştirmek size düştü. Sonrasında bu sene pandemi sürecinde yoğun bir tempo vardı. Yorgun musunuz?

Her zaman değil ama zaman zaman yorgun hissediyorum.

 

Geçen yıldan bu yana adada belediye başkanı dahil olmak üzere tüm siyasi partileri, sivil kuruluşları bir araya toplayarak ortak akılla hareket edilmesini sağladınız. Bu hem Bozcaada hem Türkiye için örnek bir model. Bunu sağlamak nasıl oldu ve sizce sonuçları nasıl?

Bu model hem benim bugüne kadar almış olduğum eğitimle ilgili hem de yönetimsel düşüncemin bir ürünü. Her zaman için yönettiğiniz yerdeki paydaşlarla ortak hareket etmek durumundasınız. Bu paydaşlar; yerel yönetimler, siyasi partilerin başkanları ve sivil toplum kuruluşları oluyor. Biz, tabii ki bunun yanında olabildiğince sahada olup, sokakta olup halkı da bire bir dinlediğimiz oldu ve olmaya da devam ediyor. Bunun tabii ki zorlukları var; herkesi dinlemek, herkesi dengede tutmak kolay değil çünkü herkesin talebi ve beklentileri başka olabiliyor. Bu noktada, tüm siyasi partilerin ilçe başkanlarımızı da ayırt etmeden onların da bu olgunluğa sahip olması bizim işimizi kolaylaştıran bir durum. Dolayısıyla ben bu süreçler için kendilerine teşekkkür ediyorum. Zaten biz önceden de bir araya geliyorduk ama bahsettiğiniz kriz dönemlerinde daha sık bir araya geldik ve bugüne kadar arkadaşlarımın da katkılarıyla başarılı bir süreç geçtiğini düşünüyorum. Başladığımız güne nazaran daha oturmuş, daha kabullenilmiş bir sisteme sahibiz. Dolayısıyla herkes kendi fikrini daha rahat ifade edebiliyor ki biz de bunu istiyoruz. Tüm bu fikirleri Bozcaada'nın faydasına olacak şekilde bir potada eritip bir karara dönüştürmeye ve bu kararları uygulamaya çalışıyoruz.

‘HER YİĞİDİN BİR YOĞURT YİYİŞİ VAR’

Sizden sonra bu ortak akıl durumu devam eder mi? Etmeli mi?

İdareciliğin kalıplaşmış bir metodu yok maalesef. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi olduğu gibi her idarecinin de farklı bir uygulama tarzı var. Bu benim tarzım, benden sonraki meslektaşım böyle mi devam eder yoksa kendi tarzını mı uygular, onu bilemiyorum.

 

Pandemi sürecinde bir karar planı oluşturuldu, birçok karar alındı, bazıları uygulandı bazıları uygulanamadı. 1 Haziran itibariyle iş sizden çıkıp, biraz siyasi partilerin temsilcilerine, sivil toplum kuruluşlarının hareketine kaldı. Bu konuyla ilgili ne düşünüyorsunuz?

Bu ifade doğru olur mu bilmiyorum ama biz Kaymakamlık olarak, devletimizle ilgili kurumların, bakanlıkların, valiliğin göndermiş olduğu talimatları titizlikle uyguladık. Fakat bunun ötesinde, valiliğimizle istişareli bir şekilde Bozcaada için ekstra uygulamalar da koyduk. Örneğin, maske yasağı ülke genelinde daha geçtiğimiz günlerde zorunlu olmuşken, biz bunu yaklaşık 1 aydan beri uyguluyoruz. Bunda da, 1 Haziran itibariyle Çanakale'nin en yoğun insan hareketi olan yerlerinden biri olmamız etkili oldu. Çanakkale'nin Yenice ilçesinde böyle bir ihtiyaç duyulmazken, biz burada bunun ihtiyaç olduğunu hissederek bunu ülke genelinden biraz daha önce uygulamaya koyduk. Dolayısıyla bizim hukuki ve hiyerarşik zeminde alamayacağımız kararlar vardı, bunları da biz tabi ki ilgili birimlere, üstlerimize aktardık. Bunların ötesinde yerel yönetim ve paydaşların, Bozcaada halkının taleplerini yansıtan özel istekleri oldu. Onlar da kendi zemininde sanırım o talepleri takip ediyorlar.

 

‘DENETİMLERDEKİ AMACIMIZ CEZALANDIRMAK DEĞİL’

Adada en çok denetimlerle ilgili eleştiriler geliyor. Bu denetimler bu yaz da devam edecek mi?

Biz denetim konusunda Kaymakamlık olarak çok hassasız. Geçen sene de Kaymakamlığımıza bağlı İlçe Tarım Müdürlüğümüz, Mal Müdürlüğü, Mali Teşkilat, Emniyet, Jandarma tüm denetimleri gerçekleştirdi ve bu denetimlerin sonuçlarını biz geçen sene yaptığımız toplantılarda paylaştık. Yine pandemi sürecinin başından bu yana Kaymakamlığa bağlı tüm kurumlar, benim koordinasyonum altında denetimlere devam ediyor. Daha önce de bu denetimler sonucunda uygulanan cezaları biz paylaşmıştık. Normalleşme sürecinde de biz denetimlere devam ediyoruz. Dün bir denetim yaptık, bugün de arkadaşlarımız bir denetime daha çıkacaklar. Bu Kaymakamlığımız ve bağlı kurumlarınca haftada iki gün şeklinde uygulamaya titizlikle devam edeceğiz. Tabii burada da kurumların yetki ve sorumlulukları farklı. Belediyenin kendi yetki ve sorumlulukları var. Onlar da yapıyordur ki bir kısım işlerde ortak denetim yapıyoruz. Ama denetleyici kurumların amiri olarak bizlerin de sahayı doğrudan gözlemlememiz gerektiğini, sadece denetim ekiplerine bu işi bırakmamak gerektiğini düşünüyorum. Ben bu çerçevede de muhakkak işletmeleri ziyaret ediyorum. Bu denetimlerde de bizim maksadımız asla işletmelerin cezalandırmak değil, kuralların doğru uygulanmasını sağlamak ve gerek vatandaşlarımızın, gerek gelen misafirlerin sağlığını korumak.

 

Peki, denetimlerde belediyeyle birlikte uyumlu çalışabiliyor musunuz?

Uyumlu olmak için biz elimizden geleni yapıyoruz.

 

Bu yaz sizce sezon nasıl geçecek?

Bugüne kadar geldiğimiz noktaya bakıp değerlendirdiğimizde, geçen yılla eş değer bir sezon olmayacak, öyle görünüyor. Ümit ederim yanılırım. Yine de eğer süreç bu şekilde olumlu devam ederse en azından işletmecileri memnun edecek bir düzeyde neticeleneceğini düşünüyorum.

 

‘HALK TARAFINDAN SEVİLMEK MOTİVE EDİCİ’

Adada gece 12'den sonra işletmelerin kapatılmaması, 00.30, 01.00'a kadar esnetme yapılabileceğinin beklentisi var. Bu konuda bir esnetme yapılabilir mi?

Bakanlığımızın 00.00 kararı tüm işletmeler; yani marketler, restoranlar, kafeler için olan genelge Türkiye'nin 81 il, 923 ilçesinde geçerli ve Bozcaada da bu rakamların içerisinde. Biz Bakanlığın talimatlarını uyguluyoruz, bunun haricinde Bozcaada'nın özel olarak aldığı bir karar yok.

 

Olası bir vakada yapılması gereken çalışmalar olacak mı? Vaka çıkarsa nasıl bir yol izlenecek? Sağlık Bakanlığı'nın talimatları dışında Bozcaada için özel bir durum olacak mı?

İşletmelere tebliğ ettimiz kurallarda da yazdığı gibi şüpheli bir durum olması halinde tüm işletmelerimizin izolasyon alanı diye belirledikleri alanda şüpheliyi tutup sağlık birimlerimize haber vermesi gerekiyor. Sağlık birimlerimiz de gerekli tetkiki yaptıktan sonra eğer yine olası şüphe devam ederse pandemi hastanelerine sevki gerçekleşecek. Öbür türlü, şüpheli hastaneye geldiğinde ise oradaki uygulanacak prosedürler de belli. Sağlık Bakanlığı'nın talimatları dışında bir durum yok.

 

Genel olarak ada halkı ve siyasi partilerin tabanı sizden memnun. Bunu yayınlarımızda da yorumlardan fark etmişsinizdir. Sizce bunun sebebi nedir?

Öncelikle, bu çok güzel bir şey, teşekkür ederim. Biz idareciler açısından halk tarafından sevilmek motive edici bir şey. Sadece işimizi doğru yapmaya çalışıyoruz; tabii ki hatalarımız, eksikliklerimiz vardır fakat sürekli kendimizi tartarak ilerlemeye çalışıyoruz. Sahada olduğumuz zaman geri dönüşleri gözlemleyip hızlı bir şekilde düzeltebiliyoruz. Burada devletin tüm imkanlarını eşit, hakkaniyetli şekilde tüm vatandaşlarımıza götürmeye çalıştık. Bunun etkisi olabilir.

 

Bu yaz da sizi aramızda görecek miyiz?

Öncelikle devlet memuru olarak her şey bizim elimizde değil. Gittiğimiz yerlerde, görev sürelerimiz zamanla sınırlı; bazen 1 yıl, bazen 2 yıl, bazen de 3 yıl... Ben ne kadar olacağını bilmiyorum. Ama burada olduğumuz sürece veya gittiğimiz her yerde işimizi doğru yapmaya çalışacağız.


Mobil Reklam
Mobil Reklam
Mobil Reklam
Mobil Reklam
Mobil Reklam

YORUM YAP


DİĞER HABERLER