BozcaadaHABER - Mobil


Poyraz Liman'da Kahvaltı

Tarih: 04-11-2015 18:45
46700 Okunma

Sıcak ve güneşli bir ağustos sabahıydı. Güneş her zamanki gibi doğudan doğmuş ve karşı tepelerin üzerinde yükselmişti. Babamla birlikte bisikletlerimize atlamış, Poyraz Liman' a doğru yola koyulmuştuk. Gözünüzde canlansın diye söylüyorum, babamda 21 şant Rus malı büyük bir bisiklet bende de küçük bir bimeks. Ben 7-8 yaşlarındaydım ve ada henüz arabalı vapurla tanışmamıştı. O zamanlar henüz kişisel ve gelişim kelimelerinin aynı cümle içinde kullanılmadığı, Türkiye' nin dutluk olduğu zamanlardı. Biraz gittikten sonra jandarmanın oradaki çeşmede durmuş ve şişelerimize su doldurup, yola devam etmiştik. Galiba o zamanlar paralı su alma alışkanlığımız da yoktu. 

Poyraz Liman' a vardık, kumla çakılın birbirine karışmış olduğu plaja örtülerimizi serdik. Kahvaltılıklarımızı çıkardık. Evden getirdiğimiz domatesleri denizde yıkadık ve oturduk kumdan soframıza. Herşey güzel bir yaz sabahında olması gereken kadar güzeldi. Denizin kıyıya vurduğunda çıkardığı ses, güneşin su yüzeyinde oluşturdğu parıltılar, baba oğul muhabbeti, ekmek peynir falan, bunlar şimdi yazarken hep edebiyat ama o anda hepsi gerçek ve güzeldi. 

Bu kısa hikaye, üzerinden en az 20 sene geçse dahi hatırlanan güzel bir yaz sabahı hatırası benim için. O günlerde henüz kameralı cep telefonları icat edilmemiş, bloglar açılmamış, tatil tavsiyelerinin kendilerine sadece gazetelerde yer bulduğu, adanın ise küçük bir balıkçı kasabasından, şirin bir tatil beldesine dönüşmekte olduğu günlerdi. Doğal olarak fotoğraf çekip paylaşmamış, Poyraz Liman' da kahvaltı ne de güzel diye bir yerlerde bahsetmemiştik.

Amacım burada kişisel hatıralarımdan bahsetmek değil. Bozcaada günümüzde çoğunluk için, Polente Feneri' nde şarap içilip, batmakta olan güneşin ellerin arasına alınmaya çalışıldığı, güzel Rum evlerinin önünde fotoğraf çekilindiği, Ayazma' da denize girildiği bir tatil kasabası. Son zamanlarda tüm bunları yaptıktan sonra sosyal medyada paylaşmak bir ada ritüeli oldu. Tamam bunları hepimiz yapıyoruz ama bu tavsiyelerin, yapılacaklar listelerinin kısıtlı sığ dünyasında, ne kadar çok güzel şeyi kaçırıyoruz farketmeden. Hangi çok beğenilen fotoğraf, küçük bir çocuğun hatıralarında yer tutmuş güzel bir sabahın yerini tutabilir ki.

YORUM YAP

FACEBOOK YORUM YAP


YAZARIN DİĞER YAZILARI