BozcaadaHABER - Mobil


Arayış

Tarih: 19-08-2017 21:13
3349 Okunma

Quid terras alio calentes sole mutamus?” / “Niçin başka güneş, başka toprak ararsın?”

Romalı şair Horatius’un gitmek (ya da kaçmak) üzerine söylediği bu söz, sözün geçtiği yazıyı (1) okuduğumdan beri ara ara zihnimde beliriyor. İnsanlık, arayış denilen uğraş peşinde bir milenyumu devirdi.

Kimi karnını doyuracak bir şeyler bulmak için arayışa girdi, kimi kendi gibi başka ırklar, topluluklar var mı diye merak ettiği için. Kimi de, içinde yaşadığı dünya ayaklarının bastığı topraklarla mı sınırlı; güneş her gün sadece kendi topraklarında mı doğup batıyor öğrenmek istediği için.

Büyük İskender örneğin. Babil’i fethettikten sonra, başta Plutarkhos olmak üzere ordusundaki çoğu general ve komutanın karşı çıkmasına rağmen Hindukuş dağlarına gitmek konusunda kararlıydı.

Ve gitti insanoğlu. Aşabileceği her yeri, her şeyi aştı. Dağları, denizleri. Kaleleri fethetti. Ayak basılmamış yerleri keşfetti. Kendi medeniyetini geliştirdi. Ve o medeniyetin içine doğan insanlar da bu arayış kültürünü biteviye devam ettirdi.

Aramak, aynı zamanda aradığını bulduktan sonra ne yapacağına da karar vermeyi gerektirir. İnsanoğlu için en zor aşamalardan biridir belki de bu. Kendi çabalarınla bulduklarını kendine mi saklayacaksın, yoksa parçası olduğun insanlığa bir miras olarak mı bırakacaksın?

Bugün insanların ayaklarını bastıkları toprakla, onu besleyen ve her gün üzerlerine doğan güneşi sahiplendiklerini biliyorum. Ama o toprağı ve güneşi, sonraki nesillerin başka topraklar ve başka güneş aramalarına gerek bırakmayacak şekilde koruyup kolladıklarından emin olamıyorum.

Kaynak:

1 - http://adsizkahraman.tumblr.com/post/89040021567/ka%C3%A7mak-%C3%BCzerine

 

Bu yazı Mendirek Dergisi’nin 16. sayısında yayınlanmıştır.

YORUM YAP

FACEBOOK YORUM YAP


YAZARIN DİĞER YAZILARI