BOZCAADA TATİLİM NASIL ZEHİR OLDU?-1-
Bu yazın tatil planını Bozcaada olarak daha kıştan yapmıştım. Her yerde dünyadaki en güzel on adadan biri olarak geçiyordu , nasıl yapmam ki? Yani ölmeden yapılacak işler listeme Bozcaada’ya gitmeyi de almıştım. Ama gelin görün ki işler hiç istediğim gibi gitmedi. Tatil benim için zehir oldu. Başkalarının da başına gelmemesi için anlatayım da herkes tedbirini alsın.
Geyikli vapur iskelesindeki yaklaşık dört km’lik kuyruğun sonuna arabamla geçtiğimde sadece sırada olmanın gemiye binmeye yeteceğini sanıyordum. Meğer rezervasyon diye bir hadise varmış. Bazı araçlar o yüzden önden rezervasyon saatlerine göre alınıyormuş, tabi ben bunu sıra bana akşama doğru gelince, gemide yer kalırsa alınacağım söylenince öğrendim. Zaten 12 de girmem gereken otele saat 16 olduğu halde daha varamamıştım bile, bırak varmayı adaya geçememiştim. Sıkıntıdan yol kenarındaki büfeden 3 bira aldım soğuğundan da Allahtan biraz sakinledim. Neyse 17 gibi arabayla vapura bindiğimde “buna da şükür” dedim hayallerimin tatili başlayacaktı. Bir gün kaybettim belki ama tatilimi bir gün fazladan uzatırım diye düşündüm. Arabamı gemiye bindirip park ettikten sonra yukarı kantine çıktım bir çay alıp vapurda çay sigara keyfi yapmanın iyi olacağını düşündüm. Çayımı alıp vapurun dış yanına geçtim, sigaramı yakalı beş dakika olmadı ki üç görevli gelip “vapurda sigara içmek yasak” dedi. Söndürmezsem de ceza keseceklerini söylediler. Bana ikinci şok da bu oldu mu! Her Yanı açık nasıl olur? falan diye kızdımsa da “Toplu taşıma” bilmem ne diye bir sürü madde okudular mecbur ben de attım sigarayı. İşler istediğim gibi gitmiyordu ya neyse vapur 30 dakikalık rüzgarlı yolculuğun ardından adaya vardığında en son ben bindiğim için herkesin inmesini bekledim, 15 dakikada böyle geçti.
Otele gideceğim ama nasıl yol onlar öyle ? Sürüyle motorsikletli var arkadaş burası motorsiklet adasıymış meğerse ohoo ! Bir de yolun ortasından gitmiyorlar mı! Solluycam yollar dar. Önümdeki motorun yavaşlığına 500 metre sabrettimse de , biraz hızla kornaya basıp az öteye gitsin diye sıkıştırmamla yolun kenarındaki topraklık alana düşüp yuvarlanmaya başlaması bir olmasın mı...Hoppala bir bu eksikti dedim. Gerçekten her saniye her şey daha kötüye gidiyordu. Basıp gidecektim de millet gördü, etraf kalabalık durdum. Kalktı motoru süren kızmış bir de. “ne işin var senin kız halinle motorda!!” diyecektim ki hadi dedim vazgeçtim. Kalkar kalkmaz 112 yi aradı camı kırılmış cep telefonunu çıkarıp, yok böyle araba mı sürülürmüş falan diye kızmaya başladı. Ben de “kızım kenara çekip yol verseydin” diye bağırdım neyse ambulans gelip götürsün de bir an önce otelime geçeyim diye fazla da kurcalamadım . Zaten kafa göz diz dirsek sıyrık içindeydi her yerinden kan damlıyordu, yoksa temiz bir sopayı hak etmişti. Aaaa o da ne ? Ambulansla beraber polis de gelmesin mi? Adli olaymış trafik kazasıymış alkol muayenesiymiş dediler girdiler kolumuza kız ambulansla ben ekip otosuyla.
Sağlık ocağına girdik kız röntgen filminden çıkıyor “kolum kırılmış falan diye söyleniyordu” Salağa bak dedim ya dikkatli sür düşme dedim kızıp artık. Neyse içerde kel kılkuyruk bir doktor. Üfleyelim falan diyor dedim sen polis misin ne ayaksın bak muayenene hadi tatile geldim ben falan derken katakulli oldu laf ebeliği üfleyip çıkarım dedim. 1 promil de alkollü çıkmayayım mı!
DEVAMI GELİYOR….