Bozcaada'daki Din Diyanet Hizmetleri ile İlgili Şikayetim Var
“Neyini şikayet ediyorsun; ne eksik ki?” diye tepki gösterenler olacaktır. Hemen yanıtlayayım: Cenaze törenlerinde, özellikle mezarlıkta kullanılan hoparlörden şikayetçiyim.
Tüm dinlerde özellikle, bizim dinimizde estetik önemlidir. Din hizmetleri alanı, mimarisinden, süslemesine, renk tercihlerinden, kıyafetlere belirli bir estetik anlayışa göre belirlenir. Bu estetik özellikler içinde, bence en önemlilerinden biri de, belirli bir melodi ile kullanılan çıplak insan sesidir. Amaç katılımcıları daha fazla etkilemek ve uygulanan ritüeli daha etkili hale getirmektir.
İnsanların en çok duygusallık yaşayacakları dini törenlerin başında cenaze törenleri gelir. Çünkü bir eş, bir dost, komşu, akraba, ebeveyn; en kötüsü bir evladın kaybı söz konusudur. Öyle olunca cenaze törenleri doğaları gereği bir duygusal ağılığa sahiptir. Yas tutmak cenaze törenlerinin normal beklenen duygusudur; hatta güzelce yasını tutmak cenaze sahibinin hakkıdır.
Ne yazık ki, uzunca bir süredir Ada’daki cenaze törenlerinde kullanılan küçük bir hoparlör bu havanın yaşanmasına engel oluyor. Mezarlıkta cenazemizi toprağa verirken güzel sesli hocalarımız, mevtanın ardından yaptıkları tüm okumaları mikrofondan yapıyorlar. Güzelim insan sesi mekanik, dijital, anlamsız, duygusuz bir şekle bürünüyor. Hiçbir estetik katkısı olmayan; tam tersine cenaze törenlerinin duygusal atmosferini bozan bu uygulamanın kaldırılmasını öneriyorum.
Hocalarımız, Abdurrahman hoca, Şaban hoca, Osman hoca ve Beytullah hocanın sesleri cemaatin tamamına sesini duyuracak kadar gür olduğunu biliyorum. Ayrıca bu hocaların, müzik kulakları, ses renkleri insanları etkileyecek nitelikte olduğuna kuşku yoktur. Eğer doğal seslerini kullanmalarına izin verilirse çok daha etkileyici olacaklardır.
Adamız’da her alanda estetik arayışımız genel olarak dini ritüellerimizde, özel olarak da cenaze törenlerimizde gözetilmelidir.