Adaylara göre vaat, seçmene göre masal
Yüzlerine hasret kaldığımız kurum amirlerinin neredeyse hepsini son 1 ayda adamızda gördük. TOKİ’den Gestaş’a, İl Sağlık Müdürü’nden İl Spor Müdürü’ne kadar hepsi Bozcaada’ya akın etti. AKP’lilere göre, aslında hepsi devam eden projelermiş de ilgilenen olmamış. Yani sayın Erdoğan Madak ilgilenmese devlet de, devletin kurumları da pek ilgilenmeyecekti. Bozcaada Tv’de yaptığımız programda da Erdoğan Madak ve Burak Aktan’a sormuştum; “CHP’li Başkan Yılmaz olsa o kurum amirleri kendisini Madak gibi karşılar mı, her biri adaya böyle çıkarma yaparlar mıydı” şeklinde. En basiti bugüne kadar başta belediye olmak üzere ada halkının taleplerini karşılamayan (Halkart hariç, ki onda bile Gestaş AKP’yi memnun etme dayatmasında bulunmuştu) Gestaş’a Başkan Hakan Ca Yılmaz, “Yazın adalılar zaten pek feribota binmiyor, şu tarihler arasında adalılardan araç içi ücret almasınız” deseydi, Gestaş “Haklısın Başkanım, tabii doğru diyorsunuz” diyerek Madak’a yaptığı kıyağı yapar mıydı?
Bana göre seçime son 1 ay kala her gün kurum amirlerinin adaya gelmesi AKP’ye artı yazmadığı gibi antipatik bir durum yarattı. Bu arada yaptığımız programda Madak, Çanakkale Valisi’nin kendisine “Başkan sadece bir terör toplantısı haricinde bi kere bile beni ziyaret etmedi” iddiası doğruymuş. Kusura bakmayın Hakan başkanım ama Vali, Çanakkale’nin en yetkili, en büyük temsilcisi. 2 yıldır valinin bir kere bile kapısını çalmamanız, 2 yıldır hiçbir şey talep etmemeniz de adaya karşı sorumsuzluktur.
Diyelim ki valilik nezdinde bir işiniz yok, diyelim ki hiçbir talebinize karşılık gelmiyor, ama öyle olsa bile “İsteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü kara” atasözündeki gibi siz sürekli kapı çalmanız, sürekli taleplerinizi yinelemeniz gerekiyor. Sadece valilik değil, Gestaş olsa bile… Ayrıca Madak çok iddialı bir söz verdi ki eğer kaybederlerse 5 sene sonra çok hatırlatılacak. Dedi ki, “Kazanamasak bile bu projeler devam edecek.” Çok iddialı, bakalım göreceğiz.
Öte yandan başkan Yılmaz’ın ilk mitinginde, kazandığı takdirde yeni vaatlerini de duyduk. Belediye olarak Deniz Suyundan İçme Suyu Arıtma Projesi (Bırakın tesis maliyetini, işletme maliyeti bile öyle böyle küçük iş değil), Rüzgar Enerji Santrali, Rüzgar Enerji Santrali ile entegre adadaki toplu ısınmanın çözümü, toplu konut, yeni sanayi sitesi, çok amaçlı salon, iş merkezi ve sosyal tesis, yel değirmenleri gibi projeler sadece vaatlerinin bana göre en iddialıları.
Şunu diyeceğim, hani Başkan Yılmaz 24 Haziran öncesinde milletvekili olmak için çabalıyordu ya, inanın bu projeleri önümüzdeki dönem yapsın, bırakın milletvekilliğini Cumhurbaşkanlığı’na aday gösterilir.
Ayrıca CHP İl Başkanı İsmet Güneşhan da, Başkan Hakan Can Yılmaz da son mitinginde dedi ki, Bozcaada’nın vizyonu 5 yılda nereden nereye geldi. 5 yıl önce esnaf ne kazanıyordu, şimdi ne kazanıyor? Gerçekten biri bu sorunun cevabını versin. 5 yıl önceki vizyonumuz neydi, 5 yıl öncesine göre vizyonumuz arttıysa nasıl arttı, bunu nasıl yaptılar biri bize anlatsın...
Son olarak kendi adıma şunu belirtmek istiyorum; Geçen Millet İttifakı’nın Ayazma’daki sucuk partisine AKP Gençlik Kolları Başkanı Faruk Güneş ve yaklaşık 15 AKP’li genç katıldı. CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan konuşmasında AKP’ye baya yüklenildi. Ancak AKP’li gençler gayet efendi şekilde dinledi. CHP’liler de gayet güzel ağırladı. Aynı şekilde AKP’nin düzenlediği yemeğe de CHP’liler davet edildi. Gerçekten Bozcaada’ya ve ahlaklı siyasete yakışan bir tablo. Ki bu yazıyı kaleme alana kadar bütün adaylar kullandığı dile, üsluba genel anlamda dikkat ederek gerginlik çıkmamasına özen gösteriyor. Umarım son güne kadar bu şekilde devam eder. Hepsini tebrik ediyorum.