BozcaadaHABER - Mobil


Akaryakıt krizinin iç yüzü

Tarih: 20-04-2016 21:38
3685 Okunma

Zaman zaman dünyanın en iyi adası listelerinde ilk üçe girdiğimiz ve bununla övündüğümüz adamızda daha neler neler göreceğiz bilmiyorum. Neredeyse iyi ya da kötü her ay illa manşetlere söz konusu oluyoruz. Açıkça söyleyeyim, bu haber işiyle ilgilenmeye başlarken adadan bu kadar sık haber çıkacağını düşünmüyordum. Önceleri işimizin kolay olacağını düşünürken gün geçtikçe çok daha zor olacağını görüyorum.

 

Haluk Şahin bir lafında şunu söylemişti: “Rant öyle bir şeydir ki, kapıdan kovarsın, bacadan girer.” Gerçekten Bozcaada’yı ranttan korumaya kalkıştıkça daha da üstümüze geliyor her şey. Artık ben paronayak şekilde bağ evlerinin yasaklanmasından tut, bugüne kadar yaşadığımız sorunları hep bir cezalandırma biçimi olarak görüyorum.

 

Konuyu çok uzatmadan geçen hafta yaşanan ‘akaryakıt krizi’nden bahsetmek istiyorum. Bildiğiniz gibi iki gün boyunca adada benzin satışı yapıl(a)madı. İki gün kısa bir süre de olsa, hazırladığımız haberlere hem ajanslar, ajanslar aracılığıyla da ulusal basın yer verdi. Hem de manşetlerden. Düşünüyorum da, bu haberler ulusalda manşetlere taşınmasa, akaryakıt krizi bu denli kısa sürede çözülür müydü? Öncelikle bence herkes bunu bir düşünsün.

 

Peki bu olayda gerçekten kim suçlu? Kimin ihmali var ve bundan sonrası için neler olacak? Olayın baş kahramanları 2008’den bu yana Bozcaada’daki tek akaryakıt firması olan Esit Petrol (OPET Bozcaada) ve sağ olsun adaya yaptığı hizmet anlayışı (!) ile adından sıkça söz ettiren GESTAŞ...

 

Bildiğimiz kadarıyla GESTAŞ, Sayıştay ve mali denetimleri yapılırken daha önce adaya geçen tanker için tek geliş ücretini akaryakıt firmasına yansıtıyormuş. Ama asıl gereken fiyatlandırma hem adaya geçişte, hem de dönüşte ücret almasıymış. Bunu fark etmiş ve 950 TL olan ücrete bir de dönüş fiyatı ekleyip 1.900 TL faturayı firmaya aksettirmiş. Yani diyor ki, “Kardeşim ben senden zaten bunca zaman eksik para aldım, hadi artık gidiş-dönüş ödeyeceksin.” Anladığımız dilden meali bu.

 

Tabii Opet de buna cevaben, “Biz zaten kışın zararına çalışıyoruz, şimdi bu ücret tarifesi ile iyice zarar edeceğiz” diyor. Fakat bu yazışma ve konuşma süreci 20-25 gün sürüyor. Bu konuda hem yerel yönetime, hem de GESTAŞ’a dilekçeler gönderiliyor. Herhangi bir sonuç alınamayınca, OPET yeni tanker siparişini vermeyerek satışları durduruyor.

 

OPET Bozcaada’nın müdürü Figan hanıma ben, bir tankerin geçişinde kaç litre mazot aldığını, genelde kaç tanker geçtiğini, gemi geçiş ücreti nedeni ile EPDK tarafından zaten ada halkına zamlı satıldığını sormuştum. Herkesin iddia ettiği gibi OPET zaten EPDK’nın gemi ücreti nedeni ile akaryakıt istasyonlarından 10 kuruş zamlı akaryakıt satıyor. Fakat Figen hanım bu 10 kuruşluk zam içerisinde EPDK sadece gemi geçiş ücretini değil, nakliyat vs giderleri de eklediğini dile getiriyor. EPDK’nın bunu sadece adada değil her yerde bu kriterlere göre farklı satış fiyatları uyguladığını da ekliyor. Figen hanıma bu şekildeki soruları Kaymakam Abbas Yeşilkuş da sordu. Hatta Kaymakam bey, EPDK’nın bu 10 kuruşluk zammının 3-4 kuruşu bile gemi geçiş ücreti için olsa siz zaten bu gemi geçiş ücretinin bedelini çıkarmıyor musunuz diye de eklemişti. Bu konuşmalar sırasında Figen hanım, biz bu bedeli kabul ettiğimizde EPDK’nın bu 10 kuruşluk zammı dahada arttırabileceğini, bunun faturasının da ada halkına ve adaya gelen insanlara yansıyabileceğini, amaçlarının ada halkının cebine yansımaması olduğunu dile getirdi.

 

Olayın bu noktaya gelmesinde bana göre GESTAŞ, OPET ve hatta yerel yönetim hepsinde hatalar var. Göz göre göre büyüyen bu soruna kimse erkenden çözüm üretmedi, üretemedi. GESTAŞ bir günde yüzde 100’lük artışı karşı tarafa kabul ettirmek istedi. ESİT Petrol bunda diretti ve akaryakıt satışını “pat” diye durdurdu. Tüm yazışmalar ve dilekçelerden haberdar olan yerel yöneticiler, tarafları masaya oturtmakta gecikti. Sonuçta da bu kriz yaşandı. Bu konuda bana göre tek haklı ve mağdur olan ise yakıtsız kalan, yakıtı anakaraya göre litrede 10 kuruş pahalı alan, sıkıntısını çeken, olaylardan son dakika haberdar edilen, bilgisiz bırakılan ada halkıdır, adada yaşayan insanlardır, o an adamızda olan misafirlerimizdir.

 

Peki, şimdi gelelim asıl sorulması gereken sorulara. Geçtiğimiz Pazartesi günü konu ile ilgili olarak OPET, GESTAŞ ve Valilik sorunun çözülmesi adına hep beraber bir görüşme gerçekleştirmiş. Görüşmenin tam detaylarını öğrenemedik ancak duyumlara göre taraflar karşılıklı olarak anlaşmış ya da anlaşmak üzereymiş. Eğer GESTAŞ, tankerin geçiş ücretini eski tarifeye göre ücretlendirir ya da yeni ücrette indirim yaparsa adada akaryakıt aynı fiyattan yani 10 kuruş zamla satılmaya devam eder ya da etmeli. Kaldı ki ben GESTAŞ’ın bu konuda geri adım atacağını düşünmüyorum.

 

O halde OPET 1.900 TL geçiş ücreti ödemeyi kabul ederse bu ada halkına nasıl yansıyacak? Yani EPDK 950 TL olan geçiş ücretini 1.900 TL olarak gördüğü takdirde eskiden 10 kuruş zamlı satılan benzin bundan sonra daha ne kadar artacak? Tabii OPET bu ücretlendirmeyi kabul eder ve EPDK tarafından adadaki istasyona yansıtılan rakam 10 kuruştan fazla olursa, OPET Müdürü Figen hanımın, “Adalıya daha fazla zamlı akaryakıt satmak istemiyoruz” sözü boşa çıkar.

 

Biz Bozcaada Haber olarak bu konunun takipçisi olacağız. Şu an adada satılan akaryakıt fiyatı, EPDK’nın şimdiki belirlediği fark, Gökçeada’da tanker geçişinin ücreti ve orada EPDK’nın belirlediği fiyat ve yeni tankerin geçişinin ardından akaryakıttaki fiyat değişikliği konularında elimizden geldiğince bunların takipçisi olacağız. Elimizden geldiğince diyoruz ve yazımızda “mış, muş” demek zorunda kalıyorum. Bunun sebebi bazen kapalı kapılar ardında nelerin konuştuğunu öğrenmemiz güç olabiliyor, zaman alabiliyor.

 

Eğer şirketler kendi aralarında anlaşır, fatura ada halkına yansıtılırsa bunları tek tek ortaya dökeceğiz. Aynı şekilde ben bu konuda kendisine de dediğim gibi ada halkının oyları ile seçilmiş Başkan Yılmaz’ın da konunun takipçisi olması gerektiğini düşünüyorum. Kendisi de bu konuda benimle aynı düşüncede olduğunu belirtti. Sonrasında da bu mağduriyet konusunda, sesimize ses olacak ada halkının desteğine ihtiyacımız olacak. Elbette “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” demeyen adalıların... 

YORUMLAR
2 Yorum

mardin'li kristin - 23-04-2016 16:33
deve bize gelsin gerisini adaya yolla gitsin :)

Madrid'li Maria - 21-04-2016 01:18

deveye diken, bize yakıt lazım..



YORUM YAP

FACEBOOK YORUM YAP


YAZARIN DİĞER YAZILARI