BozcaadaHABER - Mobil


AKP’ye şarkı önerisi: “Hani verdiğin sözler?”

Tarih: 06-12-2020 20:45
16293 Okunma

Seçimlere oldukça uzun bir süre var ama bazı hatırlatmaları yapmakta fayda var. “Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür” derler. Yani kısaca, insanoğlu unutkandır. Unutulanları hatırlatmak da naçizane basın işi yapan bizlerin başlıca sorumluluğudur.

Bu yazacaklarım için, “Adayı biz mi yöntiyoruz” diyen AKP’liler çıakcaktır. Kendilerine sık sık dile getirilen “Adada hükümetin temsilcisi biziz” söylemini hatırlatırım. Bu eleştirileri AKP’ye yaparken de dayanağım her fırsatta gündeme getirilen bu söz. Kaldı ki zaten biz sık sık CHP’li belediyeyi eleştiriyoruz.

Daha önceleri de söyledim, kusura bakmasınlar ama adada AKP, “getiren değil daha çok götüren” profili çizdi uzun yıllardır. Üniversite “oylar bize gelmiyor” diye götürülürken, “aman canım ada ahlakını da bozuyordu zaten” gibi argümanlarla da desteklediler maalesef. Neymiş birkaç öğrenci varmış da adada evli adamlarla birlikte oluyorlarmış, adada ahlak sorunu başlamış. Şaka değil bu, gerçekten böyle düşünenler oldu, AKP haricinde bu argümana destek verenler de oldu. Hatta AKP’li vekil Bülent Turan bile, kaymakamın makamında yapılan görüşmede böyle düşünen AKP’li birini de fırçalamış. “Ben Ezine’den geliyorum, okulda bir öğrenci uyuşturucu kullanıp camdan aşağı atlamış, okulu mu kapatacağız” diye çıkışmış.

GİDEN GİTTİ, DURDURMADINIZ

Ama sonrasında Bülent Turan’a rağmen bir şekilde adadan üniversite geldiği gibi birkaç sene içerisinde geri gitti Ezine’ye. Giderken de argüman bu kez, gerekli alt yapısı yoktu, yurtları yoktu gibi bahaneler üretildi. Ama yaptığımız ankette de öğrencilerin bu tarz dezavantajlarına rağmen adada okumanın kendileri için şans olduğu yönünde sonuç çıktı.

Neyse dediğim gibi “Adliye” gitti AKP durdurmadı, “Telekom” gitti durdurmadı, “meteoroloji” gitti durdurmadı. 7-8 yıllık gazetecilik hayatımda AKP’den de Başkan Yılmaz’dan aşağı kalır yanı olmadan o kadar çok sözler, vaatlerde bulundular ki bırakın yeni bir şey yapmayı, gidenleri de durdurmadılar ya da durduramadılar. Hatta bu nedenle “AKP İl Toplantısı’nda adalı AKP’liler adaya gelmeyen, söz verilip yapılmayan yatırımlara isyan etti” diye haber yaptık. Bilgileri toplantıya katılan AKP’nin ileri gelenlerinden bizzat aldım. Ama haber nedeniyle beni mahkemeye verdiler. O halde gelmeyen, söz verilen ama yapılmayan projeleriniz için hangi mücadeleyi verdiniz?

KORKU POLİTİKASI ADADA İŞLEMEZ

“Adaya Entegre Hastane gelecek” diye haberler ulusal basına kadar yansıdı. Animasyonu bile paylaşıldı ama sonra bir daha ses yok. Her sene “Spor Salonu” olacak diye haber yapmaktan bıktık vallahi. Artık spor salonu ile ilgili haber olunca kopyala-yapıştır yapıyorum neredeyse düşünün. Bana biri dese ki adada 7-8 yıllık gazetecilik hayatında AKP adaya ne getirdi, ne verdi? Aklıma gelenler SUKAP projesine destek verdi, belediyeye kepçe, çöp arabası hibe etti, İller Bankası’ndan arıtma için kredi çıkardı, başka yok. Ah pardon bir de yıkılıp 9-10 ayda yenileceği söylenen Sağlık Lojmanı’nı yıktı 4 sene sonra açılışla “biz yaptık” diye kutladılar. Tabii bu sürede evsiz kalan, hastane odalarında yaşamaya mecbur kalan sağlık çalışanlarını, doktorlarını da unuttular. Ayrıca kaymakamlığın ne bileyim kütüphane projelerini, rüzgar gülleri gibi projelerini de biz yaptık diye anlattılar.

Ve verilen sözlerin tutulmadığı gibi, gidene dur demedikleri gibi AKP adada da korku ile bir nevi aba altından sopa göstererek  siyaset izledi. Kimini galeriden çıkarttı, kiminin kaçak yerini, kiminin dükkânını vs hep koz olarak kullanmaya kalktı. Halbuki tepedeki siyaset tarzını adaya uygulamaya çalışmanın ters tepeceğini bilmek de zor değildi. Hiçbir şey anlamıyorsan neden biz oyumuzu hiç yükseltemiyoruz diye düşünür insan.

MUHALEFET FALAN YAPMADINIZ

Ayrıca Bozcaada’dakiler 25 yıl ANAP’lı-Demokrat Partili bir belediye başkanına oy verdi. Yerleşik olanı da sonradan yerleşeni de, yazın geleni de her kesim oy veriyordu Mustafa Mutay’a. Bence burada halkın çoğunluğu CHP’li değil. “Hadi sağ partiye oy veririm ama AKP’ye oy vermem, elimi kesseler AKP’ye oy vermem” diyen kaç kişi vardır? Örnek 500 mü? Eee, peki siz neden 650’den fazla oy alamıyorsunuz? Yahu 25 yıl sonra ilk kez belediyeyi kazanmış CHP’li bir belediye hemen hemen tüm kesimlerce başarısız görülmüştü. Ama sizin kritik hatalarınız, bir nevi kahraman yaparak ikinci kez kazandırmadınız mı? “Adada yaşamıyorlar” diye adalı yüzlerce adalının adada oy kullanmasını engellemeye çalıştınız ama adada yaşamayan birini aday yaptınız. (Erdoğan Madak bu sözlerimden alınmasın. Söylemek istediğim şey kişisel değil. Bir tutumdaki tersliği anlatmak istiyorum.)

Yahu her şeyi geçtim, CHP’li bir belediyeye muhalefet bile yapmadınız. 6-7 yıldır CHP’li belediyeye tepki gösterdiğiniz, sosyal medya hesabınızdan soru yönelttiğiniz, basın yolu ile belediyenin bir yanlışını eleştirdiğiniz kaç çıkışınız var? Giden Kaymakam İbrahim Gültekin bile “Serkan’ın, Bozcaada Haber’in yaptığı muhalefetin 4’te birini bile yaptığınızı görmedim” demedi mi yüzünüze? Ama siz gittiniz birine koca beach verilirken, CHP il başkanı istifa ederken, CHP’li meclis üyeleri başkanı mahkameye verirken muhalefet edeceğinize destek verdiniz açıkça. Sonra işletmecinin avukatı adayınız çıktı falan… Önceki köşe yazımda dediğim gibi genelde AKP nasıl CHP’nin muhalefetinden memnunsa burada tam tersi CHP, AKP’den memnundu.

BÜLENT TURAN’IN HAKKINI VERMEK GEREK

Neyse aynı şeyleri tekrar etmeye gerek de yok. Bu arada hakikaten, buna şaşıracaksınız ama Bozcaada konusunda hakkını teslim edeceğim asıl isim Bülent Turan ki, bunu da Başkan Yılmaz sık sık dile getirmiştir. Başkan ne zaman Bülent Turan’ın kapısını çalsa ya çöp arabası, ya SUKAP desteği, ya kredi desteği Hakan başkanı eli boş göndermemiştir genelde. Koyların kurtulmasında da Turan’ın adadan yana tavrı, desteği hakikaten önemli idi. Başka yerlerde CHP’li belediyelere yokuşa sürseler de, AKP grupbaşkanvekili kalkacak CHP’li başkanın elini boş göndermeyecek. Bu anlamda Sezar’ın hakkını Sezar’a da vermek gerek.

Gelelim asıl konuya, AKP geçen yerel seçim döneminde Bozcaada TV’nin yayınlarında, demeçlerde verdiği sözler, vaatler, projeler için “Biz kazanmasak da bunların hepsini yapacağız” dedi. Adada çok tanınmadığı halde önceki seçimlere göre gayet iyi oy alan Madak, seçime 2-3 hafta kala her gün kurum amirlerini adada ağırlıyordu ve her birinden sözler alıyordu, bunu da müjde diye açıklıyordu. 15 yıldır söyledikleri ama bir gram ilerleme bile olmayan Toplu Konut tabelasını gitti seçime 2 hafta kala dikti. Ee, nerede hani? Özellikle AKP Bozcaada Belediye Başkan adayı Erdoğan Madak ve o zamaki AKP İlçe Başkanı Burak Aktan “Kazanmasak da yapacağımıza söz veriyoruz” dediniz, bu sözlerinizi tutacak mısınız?

SİNEM TABAK’IN TAVRINI UNUTMAM

Bu arada adada AKP’ye ilk kez kadın başkan geldi. Ada tarihinde ilk kez görev yapan kadın kaymakamın ardından AKP’nin de kadın başkanı olması adada olumlu karşılandı. Ben Sinem (Tabak) ablanın siyasi yönlerini pek bilmem, günlük hayatta da kendisini dobra, ağır başlı olarak bilirim.  Genelde arkasından da “Lafını kimseden esirgemez” diye konuşurlar. Ayrıca kendisi ile ilgili şöyle bir anım oldu: 2019 Haziran’ın son günlerinde öldürülen arkadaşımız Ramazan’ın ardından adada tansiyon düşmediği için Çanakkale’den çevik kuvvet 1-2 hafta adadan ayrılmadı. Sivil polisler de vardı. O günlerde tahminimce madde kullanmış iki kadın, restoranlar bölgesinde elinde bıçak önüne gelene sövüyor, çığlıklar atıyordu. Bu sırada ben de çekim yapıyordum. Kadınlar bana saldırınca bir sivil polis ile tartışmamız oldu. Karakolun önünde kendisi ile ikinci defa karşılaşınca sivil polis elini kaldırarak bana yaklaştı, o sırada tartışmamızı gören Sinem abla, polise “Bizim basınımızı elleyemezsiniz, basın özgürdür” şeklinde tepki göstermeye başladı. Tabi, Sinem abla ile birlikte kalabalık çoğalınca bir sorun yaşanmadan tatlıya bağlandı. O günkü tavrını unutamam.

Ben Sinem ablanıın görevi boyunca kendi aklı ve vicdanı ile hareket etmesi halinde çok başarılı olacağını düşünüyorum. Kendisinden önce partisinin yaptığı hataları yapmayacağını, yol haritasını aba altından sopa göstererek değil insani ilişkiler ile belirleyeceğini düşünüyorum. Ancak kendisinin olmasa da partisinin verdiği sözlerin de kendisini bağladığını unutmamalı.

BU KEZ YARIŞ SADECE AKP İLE OLMAYACAK

Duyumlarıma göre AKP’de bu kez adayı gerçekten kazanmak istiyormuş bir dahaki seçimlerde. AKP’li vekiller, bu yüzden ilk kez adada konaklayarak kalmış geçen ay geldiklerinde. Yeni yönetim özeleştiri yaparak “Zaten insanlar istemeden Hakan başkana oy verdi. Aslında biz kazandırdık. Daha bütünleştirici bir siyaset ile adaya konut ve birkaç yatırımı da yaparsak bu kez kesin alırız” diyorlarmış. Olur mu, olmaz mı bilmem ama içinizden “Erdoğan gelse kazanamaz” diyenleri de duyuyorum. Fakat siyasette imkânsız diye bir şey yoktur. Hele ki olası senaryoları hesap ettiğimde ada için de imkânsız değil. Ki yine soruyorum, adada elini kessen AKP’ye oy vermeyecek kaç kişi vardır? Ya da bu yarış her zaman CHP ile AKP arasında olmayacak. Oylar üçe bölünse, dörde bölünse aradan AKP çıksa?

İşte AKP’de durum bu. Eğer kucaklayıcı bir politika izlerler ise, tepedeki siyasetin benzerini burada yaşatmazlar ise, ne bileyim elle tutulur, adaya uygun bir yatırımları olursa, Hakan başkan da aynı performans ile giderse yine kolay değil ama imkansız da değil. Bunun faturası da ne olası başka partilerin yarışa girmesi oyları bölmesine kesilir ne de CHP’li belediyeyi eleştiren basına, ne bileyim halka kesilir. Kesileceği yer belli ve de bir kez kaybederse 25 yıl daha CHP adada belediyeyi kazanamaz. Bakın Geyikli Belediye Başkanı’na solcusu, sağcısı tüm Geyikli halkı memnun. Hatta Çanakkale’de en çok sevilen, sayılan bir isim çalışkanlığı ve samimi tavrı ile. Velhasıl işin özü, bu dönem adanın da, partisinin de, kendisinin de kaderini kendi belirleyecek herkes. Belki AKP diye bir şey kalmayacak ama giderayak adaya katacağınız işler olur, hatırlanacağınız iyi şeyler de olur. CHP için de aynı. Belki de bir Geyikli örneğini, bir Biga örneğini yaşayacak. Belki de tek güvendiğiniz “AKP ile yarış” bu kez sadece AKP ile olmayacak. 

 

YORUM YAP

FACEBOOK YORUM YAP


YAZARIN DİĞER YAZILARI