Arıtma tesisi sizin gururla sunacağınız projeniz miydi?
2014 yerel seçimlerinde Bozcaada Haber olarak biz takipçilerimize verilen sözlerin, icraatların kısacası önümüzdeki 5 senenin takipçisi olacağımızı, bir dahaki seçim döneminde başta koltuğa oturan Başkan Hakan Can Yılmaz olmak üzere adada muhalefet partisi konumunda olan AKP ve MHP gibi tüm siyasi partilerin tüm sevaplarını, günahlarını yazacağımızı ve dile getirerek tekrardan hatırlatacağımızı söylemiştik. Biz bu doğrultuda 31 Mart'a kadar “Bozcaada’da Seçime Doğru” yazılarıyla sözümüzü tutacağız. Ayrıca haberler ve canlı yayınlarımız olacak. Şimdiden tüm adaylara ve siyasi parti temsilcilerine anlayışından dolayı teşekkür ediyorum.
* * *
2014 yılındaki yerel seçimlerde Bozcaada'da CHP ve AKP, en çok dönemin belediye başkanı Mustafa Mutay'ın arıtma tesisine tepki göstermişlerdi. O dönem Başkan Yılmaz da her konuşmasında arıtma tesisine tepki gösterirken tesisi ne pahasına olursa olsun yerinden kaldıracağını, başka bir yere daha iyisini yapacağını dile getiriyordu. Hatta birçok CHP'li milletvekili de adayı ziyaret ettiğinde arıtma tesisine gidip Başkan Yılmaz ile boy boy fotoğraf çektirmiş, tepkileri de ulusal basına taşımıştık. Bana göre Başkan Yılmaz’ın o dönem en çok oy kazanmasına sebeplerden biri çok tartışılan ve tepki gösterilen imar planı ile arıtma tesisi konusundaki düşünceleriydi.
Tabii ki Başkan Yılmaz koltuğa oturunca bunun ne kadar zor olduğunu gördü ve bu sözünü tutamayacağını anlayınca tesisi en sağlıklı şekilde tamamlayacaklarını belirtti. Ama hâlâ aynı fikirde olduğunu vurgulayarak tesis tamamlandığında açılış töreni yapmayacağını da söylüyordu. Evet Bozcaada’ya çok önceden arıtma tesisi kurulmalıydı ve artık alt yapısı gereği bu çok önemli bir mesele. Keşke yeri orası olmasaydı ama şu an için gerçekten yapacak bir şey de yok…
Buraya kadar arıtma tesisiyle ilgili olarak kendi adıma her şey anlaşılabilir. Fakat geçen hafta Başkan Yılmaz, meclis üyesi aday tanıtım töreninde yapılan büyük projeler arasında bu arıtma tesisini de tanıttı. Tabii, tesisin tamamlanması için Başkan Yılmaz girişimlerde bulunarak SUKAP desteği ile elinden gelen en iyisini yapmaya çalıştı. Aslında böyle büyük projeler ve sözler için "Ankara" ihtiyacını da görmüş oldu. (Bu da başka bir yazımızın konusu olsun. Arıtma tesisine döneyim.)
Şimdi bunu neden tekrar hatırlatma gereği duydum? Hatırlarsanız Başkan Yılmaz birçok konuşmasında, "Ben siyasetçi değilim. Ben siyasetten anlamam" gibi sözleri vardı. Geldiğimiz noktada ise Başkan Yılmaz bana göre artık tam bir siyasetçi olmaya başladı. Bir önceki seçimde en çok karşı durduğu, tepki gösterdiği projeyi bugün seçime yönelik, "Projelerimiz" arasında neredeyse gururla sunuyorsa bana göre artık bildiğimiz siyasetçi olmuştur. Siyasetçi olmasaydı o toplantıda buna hiç değinmez, değinecekse de dünkü söylemlerini hatırlayıp ona göre konuşurdu.
BAŞKAN YILMAZ EN ÇOK HİTABINA GÜVENİYOR
Toplantı sonrasında dikkatimi çeken ise sahneye çıkan herkesin ellerine aldıkları Türk bayrağı ile “10. Yıl Marşı”nın çalınması oldu. Ada gibi küçük ölçekli bir yerde, yerel seçim toplantısında “10. Yıl Marşı”nın gerekliliğini gerçekten anlamıyorum.
Başkan Yılmaz o günkü konuşmasının sonunda “İnanın biz haklıyız, inanın biz kazanacağız” şeklinde son dönemdeki seçimlerin birçoğunda kullandığı sloganı yine kullandı. Bu ses tonunu yükselterek kitlenin nabzını yoklayan, kitleyi de bir nevi havaya sokan sözleri bana tekrardan “Başkan Yılmaz en çok konuşmasına güveniyor” dedirtti.
Halbuki yerel gazeteci olarak şunu samimiyetimle söylemek istiyorum; ben dahil tanıdığım birçok kişi Başkan Yılmaz’ın her konuşmasında hemen hemen aynı temada aynı ve benzer cümleleri defaatle duyuyorum, duyuyoruz. Ülkede zaten sıkça maruz kaldığımız hamaset adamızda da bizi bulmaya devam ediyor.