Arka Deniz’den denize ulaşmak neredeyse imkânsız
Halkı, belediyesi, tatilcileri, ünlüsü, siyasetçisi, hatta AKP Bozcaada İlçe Başkanlığı dahil hep birlikte kurtarmıştık Bozcaada koylarının şahısların ellerine geçmesini. Ama çocukluğumuzda yüzmeyi öğrendiğimiz, adalı kadınların ve adalıların yakınlığı nedeniyle de en çok tercih ettiği Arka Deniz'i kurtaramadık.
Kusura bakmayın, Arka Deniz en çok da 5 yıllık CHP belediyesi döneminde bu hale geldi. Evet Mustafa Mutay döneminde de oradaki bir işletmenin sahili işgal ettiği olmuştu, ama artık Arka Deniz'e adım atılacak, sahile inecek bir yol kalmadı. Kısacası artık Arka Deniz'e havlu atıp denize giremiyoz.
Kıyı Kanunu’nu geçtim, oradaki yapıların ruhsatını, gerekli izinlerine de bir bakın...
Eğer #bozcaadabizim diyebiliyorsanız, önce burnumuzun dibindeki halk plajını Arka Deniz'i kurtarın, kurtaralım.
Neyse #bozcaadabizim derken, geçen yıl Bozcaada Forum adada yeni açılan iki beach için belediye başkanı Hakan Can Yılmaz'ı ziyaret etmişti. Ziyarete beni de davet etmişlerdi. Detaya pek girmeyeceğim ama Başkan Yılmaz bu beachlerle ilgili şunu demişti: Bu beach, #bozcaadabizim benim namusumdur.
Şimdi yetkililere şunu soruyorum; Geçen yıl mühürlenmeyen beach, neden bu sene mühürlendi? Yoksa belediye mühürlemek mi zorunda kaldı? Ya da gerçekten belediye aslında mühürlemek falan istemiyor muydu?
Çünkü “Belediye isteseydi bu zamana kadar 50 kez mühürlerdi” yorumlarını yapanlar da var.
Bu arada, bir konuyu daha merak ediyorum. Örneğin geçen yıl adanın güneyinde, Habbele mevkiin de göz göre göre tek katlı betondan yapılar yapıldı. 2017 sonrası yapıldığı için aslında bu yapılar İmar Barışı kapsamına girmiyor. Ama maalesef 2017 sonrasında yapılsa bile birçoğu Yapı Kayıt Belgesi'ni aldı. Bunun gibi birçok örnek, 2017 sonrasında alınan yapı kayıt belgeleri ile işletme ruhsatı talep ediyor. Aralarında alanlar da var. Aslında belediye de, halk da bu yapıların 2017 sonrasında yapıldığını çok iyi biliyor ve emin.
Merak ettiğim, bu yapılar yapılırken, yapım aşamasındayken nasıl oluyor da gözden kaçıyor, anında mühürlenmiyor? Ya da belediye bunların 2017'den sonra yapıldığını bir şekilde ispat edemiyor mu? Tabii burada yine belediyenin ne kadar iştahlı olup, olmadığı da önemli bence. Eğer iştahı yoksa topu Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’ne atıp üzerindeki yükü de atabilir.
Ayrıca 2017 sonrasında yapıldığı aslında halk ve belediye tarafından biliniyor, o alandaki 5 yapının 4’ünün yapı kayıt belgesi iptal oluyor, ama nasıl oluyorsa 1 tanesi geçerli oluyor ve belediye oraya ruhsat veriyor. Bence bu da iştah ile ilgili. Bir de tabii tutulan tutanaklar ile ilgili.
Benim de, adadaki birçok kişinin de kafasında bu ve buna benzer sorular var.