Başkan Yılmaz’a kumpas kurduğumuz iddia ediliyor!
Neymiş; ben CHP'li bazı meclis üyeleri ile birlikte biz Başkan Yılmaz'ı yıkmaya, istifa ettirmeye hatta kayyım atamaya çalışıyormuşuz. Kumpas kuruyormuşuz da hepsi bir oyunmuş!
Evet, yanlış duymadınız, yukarıdaki ifadeler birileri tarafından dillendirilmiş. Bunun bir tık ötesi "Bu işin arkasında Amerika var, FETÖ destekli" klişesi... Bu ülkede genelden tutun da yerelde de mağdur edebiyatı moda ve bazen gerçekten işe yarıyor!
Bozcaada'da son bir ayda yaşanan gelişmeler ile ilgili birkaç bilgi vereceğim. Ancak yaklaşık iki ay önce yaşadığım küçük ama önemli bir ayrıntı ile başlayacağım.
Belediyede kendi işimle ilgili bir konuyu görüşmek üzereyken Başkan Hakan Can Yılmaz'ın yanında bir CHP'li meclis üyesi, diğer CHP'li meclis üyeleri Aykut Turgal, Öznur Evergen ve İbrahim Günel’i kastederek bana, "Serkan bunlara sen akıl veriyorsun, senin lafına bakıyorlar, bilmiyoruz sanma gibi" espri ile karışık bir söz söylemişti. Ben de Başkan Yılmaz'ın yanında kendisine, "Ben her konuda düşüncemi her ortamda rahatça söylerim. Her siyasi görüşten insanla paylaşırım. İbrahim abi ki sürekli basın kartı sahibi, koca koca gazetelerden emekli olmuş, Öznur abla desen yaşı, siyasi hayatı benim akıl vermek haddime mi, Aykut ki üniversite mezunu, aklı başında ve babasını bile dinlemez biri? Benim sözümle mi hareket edecekler” cevabını vermiştim.
HENÜZ ARAŞTIRMALARIMIZI HABERLEŞTİRMEDİK
Şimdi bu meclis üyelerinin Tuzburnu'ndaki beach işletmesi ile ilgili tavırlarından sonra daha ileri giden, trajikomik bulsam da beni biraz üzen dedikodular duymaya başladım.
Bu sene öylesine kötü bir seneydi ki Bozcaada Haber olarak biz belediyeyi ilgilendiren sadece elektrikli araçların hizmette olmamasını, Arıtma Tesisi’ni, bir kere suların akmadığını ve de son olarak Tuzburnu'ndaki işletmeye yönelik gelişmeleri haberleştirdik. Dikkat ederseniz ki Tuzburnu'nda yaşanan ruhsat olayı sonrasındaki istifalara, tartışmalara neden karar hakkında sadece mecliste neler yaşandı, Forum ne dedi, meclis üyeleri ne dilekçe verdi bunları yazdık. Yani bu konuda Bozcaada Haber olarak henüz kendi görüşlerimizi ve araştırmalarımızı haberleştirmedik.
Arıtma ile ilgili haber yapmadan önce de ben konuyu Başkan Yılmaz ile haberden bir hafta önce Whatsapp'tan yazıştım. Başkan birçok konuda olduğu gibi bana, "Yarın bu konuda bilgi alıp sana döneceğim" dedi ama dönmedi. Aradan bir hafta geçince bu haberi yaptık. Ardından haberimizdeki iddialar ile ilgili Bozcaada Forum temsilcileri belediyeyi ziyaret etmiş, belediyemizin Çevre Mühendisi ve Başkan Yılmaz, haberde kullandığımız görüntüler için, "Serkan eski görüntüleri kullanmış, yağmurlu zamanda çekilen fotoğraf ve videolar" cümlesini kullanmış. Yani bu bir nevi, benim eski görüntüleri servis ederek bilinçli olarak yalan atıp algı oluşturmaya çalıştığımı ifade etmiş. Bunu Başkan Yılmaz'a sordum, "Ben öyle bir şey demedim" dedi. Görüntüleri çeken kişi de görüntülerin bir gün önce çekildiğini sosyal medyada ayan beyan açıkladı zaten.
ÇEKİLEN BİR FOTOĞRAF SEBEBİYLE!
Neyse... Derken önceki meclis toplantısı öncesinde CHP'nin grup toplantısı gerçekleşiyor. Hani Tuzburnu'ndaki işletmeye yönelik alınan grup kararına uyulmayan toplantı. Meclis toplantısının bir gün öncesinde oldu bu grup toplantısı. Toplantıda Başkan Yılmaz, "Serkan arıtma haberini bana sormadan, görüşümü almadan yazdı" diyor. Bazı üyeler de, "Hayır, Serkan size bir hafta önceden sormuş bu konuyu, dönmemişsiniz" diye ekliyor.
Ben de o sıra Çınaraltı'nda oturuyorum. Toplantı bitiyor ve çıkışta çocukluktan beri çok yakın arkadaşım olan CHP'li meclis üyesi Aykut Turgal ile denk geldik. İkimiz meydandaki Orta Kafe'ye oturduk. Konuşurken, toplantıdan çıkan Hüseyin Durmuş ve İbrahim abi (Günel) bizi gördü ve yanımıza oturdu. Ardından BOZTİD başkanı Ülke Diler de kareyi görünce gelince. Bu ekip ulu orta, saklı-gizli olmadan meydanda adanın sorunları ve birçok konuda konuştuk. Daha önce de defalarca olduğu gibi... Ardından ben selfie çektim bunu da kişisel Instagram hesabımdan paylaştım. Adanın sorunlarını da konuştuğumuz için üzerine fotoğrafın, "Bu daha başlangıç, mücadeleye devam" yazmıştım gülücük işareti ile.
Ertesi gün meclis toplantısı gerçekleşti ve ruhsat konusunda grup kararına rağmen Başkan Yılmaz çekimser oy kullandı. Aykut Turgal, Öznur Evergen ve İbrahim Günel hariç diğer CHP'li üyeler (Recep Yalçın ve Neyran Erbatur) "Kabul" oyu verdiler. Meclis toplantısı sonrasında da CHP Bozcaada İlçe Başkanı Hüseyin Durmuş istifa kararını açıklamak için partiyi ilçe binasında topladı. Orada yaşanan tartışmada Başkan Yılmaz, herkesin içerisinde Hüseyin Durmuş'a, "Ben sana Serkanla fotoğraf çektirdiğin için kızgınım. Serkan, Arıtma ve bazı konularda son zamanlarda bizimle ilgili haberler yapıyor, sen gülerek nasıl fotoğraf çektirirsin" diyor.
Hüseyin Durmuş da, "Serkan İlik benim arkadaşım aynı zamanda, ne var fotoğraf çektirmişsek, AKP'yi de yazmıyor mu" diye kendini savunuyor.
DİLEKÇEDEKİ HATA ÜZERİNDEN BASKI OLUŞTURULDU
Neyse bu iddiaları da Başkan Yılmaz'a sordum. Başkan Yılmaz, "Ben o şekilde demedim, seninle ilgili bir durum değil, ben bugüne kadar sana hiçbir haber için tavır aldım mı, bence konu sana yanlış aktarılmış” minvalinde bir şeyler söyledi.
Neyse ardından ben Tuzburnu'ndaki işletmeyle ilgili mecliste ne yaşandıysa, neler ifade edildiyse, belediyeye ne dilekçe sunulduysa bunları haber yaptım. Bu arada meclis üyelerinin o işletmeye yönelik kararın hukuka uygun olmadığına ilişkin, büfe ruhsatının iptali ve içkili yerler bölgesine alınmasına yönelik karar için Olağanüstü Meclis Toplantısı teklifini içeren dilekçeye bir şekilde ulaştım. Bu arada bu belgeyi o üç meclis üyesinden almadığıma da yemin ederim. Ancak o dilekçede bir yanlışlık yapmışlar, başka bir işletmeye yönelik kararı o dilekçeye de eklemişler.
Sonrasında bu dilekçe üzerinden de bu 3 meclis üyesi için, "Algı yaratmaya çalışıyorlar, Başkan Yılmaz'ı devirmeye çalışıyorlar" lafları üretilmeye başlanmış. Evet yapılan hataydı ve sonrasında bunu iki gün sonra düzelttiler. Bu düzeltilmiş metni de daha öncede benimle paylaşmadıkları için yine benimle paylaşmadan direkt Başkan Yılmaz'a sunmuşlar. Başkan Yılmaz'a ben de ifade ettim, “Evet bu küçük ama önemli bir hata olmuş, düzeltmeleri lazım" diye...
Ancak sonra bu hata üzerinden ben de dahil Başkan Yılmaz'a kumpas kurduğumuzu, istifa etmesine ya da görevden alınmasına zemin hazırladığımızı, Başkan Yılmaz’ın yerine kayyım getirilmesi için çalıştığımızı ima eden söylentiler kulağıma geldi.
Bunları da duyunca artık "Yuh" dedim.
HATA YAPTIRMAYACAK MECLİS ÜYELERİ İSTEYEN BAŞKAN YILMAZ’DI
Yahu bu kadar alçak adam mıyım ben? Ya da CHP'li meclis üyeleri? Başkan Yılmaz seçilmiş bir insandır, kendi istemediği sürece kimse onu yıkamaz, deviremez bunu da adada kimse düşünmez.
Yahu gerçekten bunları duyunca sinir oluyorum. Bugüne kadar adada AKP'den benim kadar kim çekti? Birileri ağzını açamazken, ben yazdıklarım sebebiyle mahkemelere yalnız gitmedim mi? Vicdanınız nasıl böyle bir yalanı ortaya atabilir?
Aynı şekilde benim vicdanım ne Aykut'un, ne İbrahim abinin, ne de Öznur abla için böyle bir şeyi kabul edemez. Hiçbirinin böyle bir şeyi akıllarına bile getirecek karaktere sahip olmadığına adım gibi eminim.
Ayrıca Başkan Yılmaz 31 Mart öncesinde yeni meclis üyeleri için, "Bana hata yaptırmayacak, beni uyaracak meclis üyeleri istiyorum” diye kendi beyanatta bulunmadı mı? Bana sorarsanız Aykut'un da, İbrahim abi ve Öznur ablanın da tek derdi "hukuk", başka bir şey değil.
Öte yandan bu koca koca isimler benim lafıma mı bakacaklar? Benim haddime mi?
YILMAZ: BENDEN DUYMADIĞIN HİÇBİR ŞEYE İNANMA
Başkan Yılmaz'a bunu da sordum. “Ben dahil amacımız buymuş başkanım” dedim. O da bana yine "Benden duymadığın hiçbir şeye inanma" dedi.
Ve biz Bozcaada Haber olarak bugüne dek hem Başkan Yılmaz için hem de tüm ilgili kurumlar için çok hassas davrandık. Bugüne kadar ortada yanlış gördüğümüz, bize iletilen yanlışlarla ilgili haber yapmadan ilk önce başkana ya da kaymakama ya da diğer ilgili kurum amirlerine gittik. Eğer düzeltilme şansı varsa, sorunun çözümü için haber yapmadan uyarılarda bulunduk. Aslında gazeteciliğe aykırı bir durum bu. Yapmamız gereken haberi yaparsın ilgili, yetkili kişiden de görüş alırsın, söz hakkı verirsin. Ama bugüne kadar biz bunu hiç yapmadık. Çünkü adanın küçük olması, insan ilişkileri sebebiyle biz bağcıyı dövmenin değil değil üzüm yemenin peşindeydik.
Ama sık sık iktidarı eleştirip kahraman olurken 2-3 CHP'li belediye ile ilgili haber yapınca "kumpas" demeye kalkarsanız ayıp edersiniz!
Bu arada başkan bu tartışmalar, istifalar iddialar üzerine hiçbir açıklama yapmadı ancak 3-4 gün önce sosyal medya hesabından bir söz paylaşmış, sonuna da “Artık ben konuşacağım” demişti. Buradan Başkan Yılmaz’a sesleniyorum; Lütfen bildiğiniz ne varsa konuşun başkanım. Hatta en ince ayrıntısına kadar. Dilerseniz Bozcaada Haber olarak bu konuşmanızı canlı yayınlayabiliriz. Yeter ki her şey konuşulsun.
Son olarak bir şey daha söyleyeceğim. Son gelişmelerle ilgili kendi görüşlerimi, henüz yazmadım. Çünkü çok gergin ve sıkıntılı günler geçirmiştik. Şu sezonun bitmesini bekliyorum ki, onun da sonuna geldik. Yakında söz verdiğim gibi konuşulacak çok şey var, yakında konuşacağız.