• Facebook
• Twitter
• Google+
• Linkedin

Son dönemde beni oldukça rahatsız eden bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. 

Hemen hemen herkes basının görevini, sınırlarını ve yetkilerini biliyordur. Ama yinelemekte fayda var: Bozcaada Haber olarak bizim Bozcaada'da herhangi bir karar alma yetkimiz yok. Bunu detaylıca dile getirmeye gerek yok sanırım.

Ancak karar almada yetkili bazı kişiler sıkıştıkları zaman bizim adımızı kullanıp, izin ya da cezai işlemlerde Bozcaada Haber'i gerekçe göstererek bizi zor durumda bırakıyorlar. Bu bir değil, iki değil, üç değil...

Örneğin geçen sene Bozcaada Belediyesi, ruhsatı olmayan konaklama tesislerine yönelik işlem yapılmasının ardından birçok kişiye, "Bu konuda Bozcaada Haber'den Serkan İlik ile BOZTİD Başkanı Erkan Yavuz belediyeye baskı yapıyorlar" demişler.

Ya da sezon öncesi canlı müzik veya stantlarla ilgili karar alınıyor, hatta bazı bu kararlardan da geri dönülüyor. Sonra "Zaten Serkan (İlik) istemişti, o bastırdı diye" ihaleyi bize bırakmaya çalışanlar da oluyor.

Bu iki benzer örneğe bir yere kadar katlanabiliyorum. Ancak bu köşeyi yazmamı gerektiren ve katlanamadığım örnekler de var.

Adada biri iş yeri ruhsatı için başvuru yapıyor, kendisine verilen olumsuz yanıtın gerekçesini "Aramızda kalsın ama Serkan (İlik), Bozcaada Haber bastırıyor..." şeklinde ifade ediyorlar.

Birinin iş yeri mühürleniyor, iş yeri sahibine gerekçesini açıklarken de "Serkan (İlik) haber yapacaktı" diye baskı gördüklerini ifade ediyorlar.

Öncelikle bir iş yerinin ruhsat alması hakkı ise, mevzuata göre şartlarını da yerine getiriyorsa gazeteci falan kimseye hesap vermenize gerek yok.

Ya da bir iş yeri mühürleniyor, belli bir süreliğine kapatılıyorsa veya ruhsat alamıyorsa bunu birileri dile getiriyor. 'Baskı var' diye değil yapmanız gerektiği için işlemi yapmalısınız.

Son kez uyarıyorum: Bu çok tehlikeli bir durum. İşletme sahibi ile bizim aramızda yaşanabilecek bir hadisenin sorumluluğunu bir düşünün.

Hele adını bile hiç kullanmadığımız, bilmediğimiz konularda bizim adımızı kullanmanız ve gerekçe göstermenizin bedeli ağır olabilir. Şu ufacık adada birinin iş yeri mühürlendiğinde, birine ruhsat vermediğinizde sebebi "Serkan" derseniz neler yaşanabilir, bunun ne demek olduğunu bilmiyor musunuz? Hele bir de konu ile uzaktan yakından hiç alakamız yokken...

Biz Bozcaada Haber olarak toplantılarda, muhtelif yerlerde söz hakkı verildiğinde adadaki sorunlardan, adaletsizliklerden, eksiklerden örnekler veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz. Fakat siz bunları şahıslara gerekçe olarak gösterip, sorumluluğu üzerinizden atarsanız, yani topu taça atmaya kalkarsanız sadece bize haksızlık etmezsiniz, o insanların karşısında görevinizi etki altında yapamadığınızı da söylemiş olur, kendinizi küçültürsünüz.

Son olarak tekrar ediyorum: Bozcaada Haber olarak hiçbir konuda karar alma yetkimiz yok. Karar alma mercileri kimseye hesap vermeden mevzuata, yasaya göre iş yapar, yapmalıdır.

Şu ufacık adada işletme sahiplerinin iş yerleriyle ilgili yaşadığı bir problem olursa, yetkililer eğer bizi gerekçe gösteriyorlarsa bilin ki yine topu taca atıyorlar ve bahane arıyorlar. Böyle durumda "Bozcaada Haber ya da Serkan İlik kim ki buna karar veriyor?" deyin. Ve devamında yüzleşmeyi teklif edin.