BozcaadaHABER - Mobil


Bozcaada'da aşırı hız

Tarih: 29-07-2020 01:04
3439 Okunma

Geçen yıl işlenen cinayet öncesinde bizzat hem kendim, hem de birkaç arkadaş dönemin kaymakamına ve belediye başkanına defalarca adada gece hayatında sıkıntılar olduğunu, her gece mekânlarda kavgalar olduğunu, adaya değişik ve tehlikeli tipler gelmeye başladığını ve de böyle giderse adada ölümle sonuçlanan bir hadise yaşanabileceğini söyledik. Kimi toplantılarda da bu uzunca konuşuldu.

Ama maalesef herkesin öngördüğü bu tehlike dikkate alınmadığı gibi belki başka bir zaman anlatabileceğim bir şekilde tersine hareketler de oldu.

Ve en son gençler ile bu konuyu yetkililer ile görüştükten çok kısa bir süre sonra geçen yıl bir arkadaşımız katledildi.


Maalesef geçen yıl işlenen cinayete kadar adadaki son yılların gece hayatı, hayat değil, sürekli kavga, gürültü, kötü müzik, kötü tipler barındırıyordu... Bunu dile getirdiğimde de bana "sen de gece hayatına karşısın" diyorlardı ki aksine geceleri sabahlara kadar ayakta olan ben eğlenceye değil böylesine kötü bir eğlence hayatına karşı idim...

Geçen yaz sonu Dj Anıl arkadaşımla konuşurken de maalesef sırada ölümle sonuçlanabilecek trafik kazaları var diye konuşmustuk. Ki trafik kazası daha önce de yaşanmıştı adada, yani ilk değil.

Bu sene gerek kolluk güçlerinden, gerek Toplum Sağlığı Merkezi'nden aldığım bilgiler, gerekse gene geceleri uyumayan biri olarak gözlemim; kavgalar, olaylar yüzde 80'e varan oranda azaldı. Pandemi nedeniyle geçtiğimiz haftaya kadar tüm ülkede uygulanan 00.00'da tüm mekânların kapanmasının bunda büyük rol oynadığı aşikâr. Ama tatil bölgesinde, havanın 21.30'a doğru kararmaya başladığı zamanda 00.00 gerçekten çok erkendi. Ancak bu yasağın kalktığı zaman geçen yıl cinayetin ardından uygulanmaya başlanan 01.30 kuralı 00.00 kararının ardından bu sefer çok erken gelmeyecektir diye düşünüyordum. Ve 1 haftadır konuştuğum işletmeciler şimdi 01.30'a karşı olmadıklarını, normal olduğunu dile getirmeye başladı.


Bu arada 01.30'dan sonra gençlerin özellikle koylarda, başka yerlerde alkollü araç kullandıkları, yani daha kontrolsüz olabilecekleri, hatta olmaya başladıkları iddiaları dönüyordu. Bu iddialar nedeniyle hem Bozcaada Haber'den İdil hem de başka arkadaşlarla hem ada içinde hem de ada dışında koylarda özellikle gözlemlerimiz çok oldu. Koylarda, plajlarda gece 2'den sonra 3-5-10'u geçmiyordu genç sayısı ki Jandarma bu sene geceleri koylarda kimlik ve güvenlik denetimi yaptığına iki kez şahit oldum... Yani insan kalabalığını, araç yoğunluğunu saymazsak bu yıl daha sessiz bir ada, sezonun ortasında gece 2'de hayatın bittiği, kavganın, olayların çok daha az olduğu Bozcaada oldu. Tabii bu sene öyle festival yok, gece hayatı yok, bangır bangr müzik yok ama, ada bir şey kaybetti mi maddi-manevi?

Neyse dönelim asıl konuya. Bu köşe yazımın amacı, yıllardır her sezon bitmek bilmeyen taksicilerin hız sorunu. Aslında hemen belirteyim, sadece taksiciler değil, tatilcilerden, adalılardan, hatta yeri geliyor bazı kamu araçlarının hepsinin hızından şikâyetçiyiz.

Ama ne yalan söyleyeyim en çok da taksicilerden şikâyet geliyor. Özellikle gün batımı saatinde müşteri kaçırmamak, üzerine kısa sürede bir müşteri daha almak için olan saat dilimi. Her yaz bu taksici konusu Bozcaada Haber'e de iletiliyor.

Geçtiğimiz gün, sevdiğimiz bir abimiz motoru ile yaptığı kaza sonucu önce kalbi 10 dakika durdu, sonra yapılan müdahale ile hayata geri döndürüldü. Bu köşeyi yazarken hâlâ durumu ciddiyetini koruyor maalesef.

Kaza ile ilgili motorun hızlı olduğu konusunda ilgili yetkililer hemfikirken kazanın başka bir aracın yola çıkması, sinyal kullanmadığı gerekçesi ile yaşandığını söyleyenler de oldu. Şu an için benim de kazanın oluş şekli ile ilgili yüzde yüz bir bilgim yok. Umarım Serdar abiyi sağlıklı bir şekilde aramızda görürüz, duaya ve iyi enerjiye ihtiyacı var.

Bu feci kazanın ardından birçok telefon aldım. Bizzat görenler de söyledi. Öncelikle taksiciler gene şikâyetlerde birinci sırada, ikinci tatilcilerden. Tatilcilerden ise en çok gün batımı gidiş ve dönüşünde şikâyet var. Üstelik çoğunluğu alkollü araç kullanıyor.

Yıllardır en çok kazanın yaşandığı Kumkuyu mevkii ise bölge olarak şikâyetlerin en yoğun olduğu yer. Çünkü oradaki otellere, pansiyonlara giren, çıkan araçlar cidden çok tehlikeli olabiliyor.

Dün de adada yaşayan bir kadın sitem etti, "Neden bu taksicileri yazmıyorsunuz" diye. Ben de her sene yazdığımızı, hatta iki gün önce yaşanan kaza haberinde bile taksicilere, tatilcilere yönelik tepkiyi de belirttiğimi söyledim. Sonra telefonda ismini tam olarak anlayamadığım biri aradı ve bu hız konusunda "Bir şeyler yapabilir miyiz?" diye sordu. Ve hatta gene bu konuda görüşüp bir eylem, organizasyon gerekleştirelim diyen de oldu.

Öncelikle ben her ne kadar bazı gerekli durumlarda haberciliğin dışına çıkıp aktivist gibi kampanyalarda, eylemlerde yer alıyorsam da her zaman bunu yapamam. Yıllardır konuşulur bu taksicilerin hızı için. Buranın başkanı var, kaymakamı var, emniyeti var, ilgili kurumları var. Sizler şikâyet edersiniz, ben yazarım, onlar da çözer. Her çözülmeyen konuda benden haberciliğin dışında bir şey beklenirse doğru da olmaz ki bazen ne gücüm yetiyor ne de zamanım.

Bu hız konusunda da maalesef gücüm yetmiyor. İnanın adalılar şikâyetçi, gelen tatilciler şikâyetçi ama bir türlü bu hız sorunu çözülemiyor. Ya da bu konudaki şikâyetler pek ciddiye alınmıyor. Ben de yazmaktan bıktım açıkçası.

Geçen başımdan geçen bir hadise; gece 00.30 sularında Bozcaada Haber'den arkadaşımız İdil ile meydandaki bir markete giderken tanıdığım bir taksici arkadaş (çalışan) kornaya basmadan sırf çabuk yürüyün diye arabayı bağırttırarak üstümüze doğru sürdü. Bunu sürekli yapınca maskeyi çıkardım ve beni tanımayınca “kusura bakma” dedi. Tam o sırada İdil arkadaşım da "Yavaş" diye bağırınca o bana kusura bakma diyen arkadaş Idil'e "Serkan olmasaydı" diye söylenerek gitmeye başladı, arkasından ben bağırdım. Ertesi gün de direkt taksicilerin olduğu yere gittim ve o arkadaşı sordum. O sırada adalı bir polis tanıdığım vardı ve olayı kendisine anlattım. Sağ olsun hemen ilgilendi. Ertesi gün sanırım bu son olay tuzu biberi olmuş ki işine de son verilmiş. Keşke buna sebep olmasaydım diyeceğim ama buna da kendisi sebep oldu.

Neyse, dediğim gibi iki gün önce ciddi bir kaza yaşanmış ve üzerine de bu taksi, hız, alkollü araç kullanma sorunları ayyuka çıkmış. Dedim ki, gene hiçbir şey yokmuş gibi bu sorunlar yaşamaya devam edecek, gene bana "haber" diye haklı söyleyecekler bari en azından ben bi taksici arkadaşlar ile konuşayım. Hem konuşalım, hem de dosthane uyarıda bulunayım bu şikyetler ile ilgili.

Ve baştan söyleyeyim; 9 adet taksi var ama hepsi öyle değil. Ama aralarından birkaçını bazen gerçekten aşırı hızlı giderken görüyorum. Özellikle gün batımı saatinde. Hatta plaka ebzerleme vs model konusunda ilgim olmadığı için hangi taksi içinde kim olduğunu anlayamayacak şekilde hızlı oluyorlar.



Gece taksi durağında olan arkadaşlar da bana dediler ki; "Biz hızlı gitmiyoruz, kurallara uyuyoruz, aramızda 2-3 kişi varsa ki var biz de uyarıyoruz ama maalesef sonuç alamadık, bu sorun tüm taksicileri değil onları bağlar." Hakikaten de aralarında yayalara, hız kuralına iyi şekilde uyanlar var görüyorum ve onlar yüzünden bu arkadaşlar da zan altında kalıyor. Diyorlar ki, "Halkımızdan ricamiz hızlı giden kim varsa plakasını alsın ve o sürücüyü şikâyet etsinler. ‘Taksiciler’ diye genelleme yapılınca biz de zan altında kalıyoruz. Hatta fotoğrafta olan taksici arkadaşlar "Gerekirse her gün Jandarma trafik kontrolu yapsın, kim hızlı, kim yavaş belli olur" diyorlar. Bu arada ilginç, onlar da gün batımı saatinde alkollü araç kullanan bazı tatilcilerin hızından şikâyetçi. Bazen canımızı zor kurtarıyoruz diyorlar. Onlar da alkol muayenesi yapılmalı diye belirtiyorlar.

Bu arada içlerinden bir arkadaş ada merkezinde yayalardan şikâyetçi. Korna bastığımız halde kenara çekilmediklerini belirtti. Ben de kendisine ada merkezinde yaya kaldırımlarının pek olmadığını, olanların bazılarına da maalesef masa sandalye konularak işgal edildiğini dile getirdim. Yaya geçene kadar bekleyeceksiniz ki biz de bunu kendi aracımızı kullanırken yaşıyoruz.

Öte yandan dün sosyal medya hesabımdan şu görseldeki yazıyı paylaştım. Evet kusura bakmayın ama kaza yap-yapma, yavaş git-dikkatli ol fark etmez, alkollü araç kullanmak yasaktır.



Yazımı daha çok uzatmadan buradan ilgili tüm yetkililere sesleniyorum; adada bir cinayet yaşanabilecek bir gece hayatının olmaya başladığını bizler söylüyorduk ki sizler de zaman zaman "Biz de bekliyorduk" gibi sanki sorunun muhattabı siz değilmişsiniz gibi ifadeler kullanıyordunuz. Yani herkes bekliyordu ve korktuğumuz geçen yaz başımıza geldi. Şimdi bizler, ada halkı yeniden söylüyoruz ki adada hız sorunu var, adada alkollü ve hızlı araç kullanma sorunu var. Adada Kumkuyu mevkii gibi bazı bölgeler tehlike içeriyor.

Lütfen bu konuda ne gerekiyorsa geç olmadan bir şeyler yapın, yoksa daha çok acı manzaralar ile karşılaşabiliriz. Radar mı konulacak, her gün Jandarma Trafik (Bozcaada Jandarma hız konusunda işlem için yetkili değil) mi gelecek, alkol denetimi sürekli mi yapılması gerekiyor bilemiyorum ama böyle gitmez. Eğer bir daha trafik cinayeti yaşanırsa gece hayatında olduğu gibi saatleri geriye çekmek bir işe yaramaz, bir can gitmiş olur.

Ve lütfen bu hız konusunda gözü ile gören, bizzat sorun yaşadığınız, kuralları çiğneyen, hız yapan plakayı çekin ve şikâyet edin. 

YORUM YAP

FACEBOOK YORUM YAP


YAZARIN DİĞER YAZILARI