BozcaadaHABER - Mobil


Konuları çarpıtarak kimseyi kandıramazsınız

Tarih: 02-09-2020 22:36
7561 Okunma

Bozcaada Belediyesi’nden artık birçok noktada umudu kesen büyük bir kesim var. Halbuki pandemi sürecinde yani mart, nisan, mayıs ve haziran ortasına kadar olan süreçte Hakan başkanın tavırları, aldığı kararlar, önce sağlığı düşünen uygulamaları gerçekten takdir edilesi idi. En başta kışın evlere kadar halkın pazar ihtiyaçlarını karşılamak bile başlı başına takdir edilecek uygulama idi.

Tabii o dönem başımızda Kaymakam Gültekin gibi herkesi ortak akılda buluşturan ve görevinin hakkını en iyi şekilde veren bir mülki amir olmasının payı dışardan görünenden çoktu.

O dönem tüm samimiyetimle söylüyorum Hakan başkan da önceki döneminde yaptığı hatalardan ders çıkarmış, hatalarını, eksiklerini iyi anlamış ve bu kez kararlı bir şekilde pandemiyi fırsata çevirerek elinden gelenin en iyisini yapmaya kararlı bir tutum sergiliyor, yapılan toplantılarda bu yönde ifadeler kullanıyordu.

HAKAN BAŞKANI PARLATTIK(!)

Hatırlarsanız ben o dönem canlı yayınlarda sık sık “Bu kez Hakan başkanın gözlerinden bile anlaşılıyor, eski hatalarını düzeltmek istiyor” minvalinde ifadeler kullanmıştım. Hatta bu nedenle “Hakan başkanı parlatıyorsun” gibi yakıştırmalar yapanlar bile olmuştu. AKP İlçe Başkanı Burak Aktan bile “Bu süreçte Hakan başkanı parlatıyorsun, onun hanesine yazıyor” diye kaç defa sitem etmişti bana. Ki pandemi nedeniyle alınmak istenen kısıtlama kararlarının çarpıtılarak arkasında durulmamasının, önüne taş koyulmasının tek nedeni sürecin Hakan başkanın hanesine yazıyor olmasıydı. Maalesef Kaymakam Gültekin’in de adadan gönderilmesinin hızlandırılmasında bu çarpıtmanın nedeni büyüktü. Çünkü aynı şekilde Kaymakam Gültekin’in de yaptıkları birileri için “Hakan başkana yarıyor” çarpıtması idi.

Ama ben bu süreçte Hakan başkana da söyledim. “Bakın şimdi sizi parlatmaya çalıştığımı düşünüyorlar, hatta beni çok seven ama size karşı olanlar bile sizin hakkınızı teslim etmemiz sebebiyle -sırf siyasi hırslarından dolayı- bana karşı tavır almaya başladılar. Lütfen bu sezon da aynı şekilde devam edin, cesaret gösterin” diye söyledim. 15 Haziran’a kadar her şeyi ile çok iyi yönetilen süreç sırf birilerine yarıyor diye engellendi ve yoluna taş koyuldu. Hatta Hakan başkan da o zaman bana “Ben artık her eksiği tamamlamak, çözmek istiyorum ama sırf bu yüzden bunu engelliyorlarsa yarın adada yaşananlardan şikâyetçi olamazlar” diye bir yere kadar haklı serzenişte bulunmuştu.

ACILARA BİLE ALIŞTIK

Neyse bu konuyu sezon bittikten sonra her şeyi ile açıkça yazmak istiyorum. Bu köşe yazısını yazmamın nedenine gelince... Maalesef yazımın girişinde bahsettiğim gibi Bozcaada geçen yıl yaşanan cinayetin ardından gelen pandemi ile “Acaba bir şeyler değişir mi adada” derken sezonun bitmesi ile adaya dair çoğumuzda olmayan umut. Çünkü hiçbir şey değişmedi bu sezonda, sadece mekânlar 01.30’da kapandı, canlı müzik olmadı, maske konusunda diğer yerlere göre denetim daha iyiydi ama geri kalan her şey ya aynı idi ya da daha beterini yaşadık.

Ve maalesef artık acılara da alışır olduk. Geçen yıl yaşanan cinayet, bu yıl ise gün batımında yaşanan ölüm, boğularak ölümden son anda dönen, trafikte ölen… Ama bakıyorsun gün batımında bir genç kız ölüyor ertesi gün aynı alanda aynı şeyler yaşanmaya devam ediyor. Gencecik adalı birini trafikte kaybediyoruz ertesi gün aynı. Bunda illa yönetimi suçlamıyorum.Ama artık trafikte biri ölüyorsa, biri uçurumdan düşünüyorsa ve bunların hepsi turizmle bağlantılı sonuç ise en azından ertesi gün bir düşünün, birkaç gün önlem alın. Ama para kazanıyoruz ama acılara da alışıyoruz. Ve ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam ediyoruz.

Bu sezon o kadar çok yazılacak konu vardı ki hangisinden başlayacağımı bilemediğim için ve biraz da artık umudum kalmadığı için elim gitmedi. Bunda en büyük pay ne yazık ki yine Bozcaada Belediye Başkanı’nın kendisi. Çünkü o da aslında çözümü kolay olan problemleri, hatta pandemi döneminde söz verdiği, bizi umutlandırdığı sözlerini yine tutamadı. Tutamamasının nedeni de gömleğin ilk düğmesi baştan yanlış iliklendiği için, ortaya koyması gereken cesaret artık boyunu aşmaya başladı.Hadi bakalım geçen sene alınan"3 kez aynı kuralı ihlal eden işletmeye kısa süreli, sonrasında tamamen kapama cezasını" uygulama cesareti göstersinler. Çünkü çıkar gruplarının karşısında durması büyük cesaret gösterme noktasına kadar ulaştı.

ÇEVRE MÜHENDİSİNİN İCRAATLERİ

Buna rağmen dün sezonun artık neredeyse bittiği tarih olan 1 Eylül’de Bozcaada Belediyesi’nin Çevre Mühendisi’ni eleştirdim. Sokaklar leş, çöp arabaları kırık-dökük, kimisinden sular akıyor, çevre düzenlemesi sıfır, 3-4 çöp konteynırını yerin altına aldılar sokakta çöp atabileceğimiz bir kova bile yok. Yer altına alınan konteynerlerın bir kısmı çalışmıyor, çoğu da pislikten geçilmiyor. Yahu bugün daha meclis üyesi eline-bacaklarına sıktığı sinek ilacı ile sokaklarda geziyordu! Bunlar bir çırpıda gördüklerimiz, bize gelenlerin bir kısmı. Belediye personeli Çevre Mühendisi’nin konuya dair ilgili ne icraatları varsa, yine belediyemizin Instagram hesabından, hatta yoruma da kapalı olarak sıralayın hep birlikte görelim.

Haber bile değil, sadece kişisel sosyal medyamdan eleştirdiğim paylaşımıma gelmeden önce Çevre Mühendisi ile ilgili birkaç konuya açıklık getirmem gerekiyor. Bunları açıkça bu şekilde yazmak istemezdim ama konuyu başkandan tutun birkaç kişi çarpıttığı için açıkça yazmak zorunda kalıyorum. Ki bunu insanlar biliyor ve kendi aralarında konuşuyor.

Sevgili Çevre Mühendisimiz başkandan sonra en yüksek maaşı alan, hatta başkanla maaşının arasında çok büyük rakam olmayan bir sözleşmeli belediye personeli. Nedenini bilmiyorum ama evinin kirası bile (bağ evi, lojman da değil) belediye tarafından karşılanıyor. Hatta Salhane’de müdürlük yaptırılan Çevre Mühendisimiz belediyeden aldığı maaşı ve evinin kirası hariç geçen seneye kadar Salhane’den de maaş aldığını bilen kişi sayısı az da değildi.  Bu arada kimsenin aldığı maaşı sorguladığımızdan değil ama bu maaşları da belediyenin kendi belirlediğini belirtmem lazım.  Arıtma için yeni alınan Çevre Mühendisi örnek 3 bin Tl gibi ücret alıyor. Neyse Allah daha çok versin. Konu çok para kazandığından daha ziyade asli görevi olan “çevre” konularıyla ilgili sorgulamadır. Bu da en doğal hakkımızdır. Belediye başkanımızın bugün konuyu çarpıtarak yaptığı talihsiz açıklama sebebiyle bu kadar detaylı yazmak zorunda kaldığımı da yinelemek isterim.

HANGİ BİRİNİ SAYAYIM!

Ama Bozcaada’da çevre ile ilgili sorunlar giderek azalacağına giderek artıyor. Çöpler, sinekler, çöp konteynırları, çöp ile ilgili araçlar, gereçler, caddeler, sokaklar, bildiğin leş. Bu sorunlarla ilgili iyi şeyler söyleyene ben rastlamadım. Çevreye dair yapılacak proje hiç mi yok? Poşet uygulaması aynı denetim titizliği ile sürüyor mu mesela? Pandemi sebebiyle bu sene neredeyse mecbur kılınan tek kullanımlık çatal-bıçak, kağıt bardakları saymazsak bu seneye dek katbekat artan bu tek kullanımlık malzemelerle ilgili belediyenin ve mühendisimizin bir çözüm önerisi yok mu? Daha neyi sayayım... Mesela Bozcaada Çöplüğü’nün etrafa saçılmış felaket ve adaya zerre yakışmayan haliyle ilgili sorumluluk bu birimde değil mi? Asbestli gemiye apar topar yapılan söküm işlerinin en sonunda denizden ölçüm raporları alınmıştı. Söküm esnasında mühendisimiz konuyla ne kadar alakalıydı? Kişisel algılamayalım ama o koltuğun muhattabı varsa sorumluluk sorgulamasını da yapmamız gerekiyor. Peki, Arıtma’ya dair o bölgede oturan birçok insan defalarca “pis su basılıyor” uyarısı yapmasına rağmen, bizim çevre mühendisimiz bu konu hakkında nasıl bir çalışma yürüttü?

Ama bunlara rağmen çevre mühendisimiz daha çok motoru üstünde ya da kendisinin ya da eşine ait dükkanlarda daha çok vakit geçirdiğini görüyoruz. Bunun haricinde Salhane’de ara sıra gözükmekten hariç ne yapıyor emin olun ben de tam olarak bilmiyorum. Ama kısa süre önce -adı şimdilik bende saklı kalsın- belediyede işe alınana adalı bir arkadaşımız mesai saati içerisinde yanına gelen belediye meclis üyesi ile oturduğu için hakkında tutanak yazan kişi çevre mühendisimizdi...

ESKİ CHP İLÇE BAŞKANI HÜSEYİN DURMUŞ ARADI

Ben de dün gene bu konuşmaların olduğu bir ortamda Facebook hesabımdan şu açıklamayı yaptım:

“Keşke Çevre Mühendisi olsaydım adada. Başkan kadar maaş alsaydım, iki tane dükkan açsaydım, evimin kirasını ödeselerdi, çevreden bi haber olaydım, çevre ile hiç işim olmasaydı da adayı bk götürseydi de gene de umurumda olmadan takılabilseydim. Ama işte herkese nasip olmaz...”

Peki, sevgili okurlar yukarıda yazdığım bu mesajda hırsız iması var mı, çalma iması var mı, rant iması var mı, belediye emekçilerine karşı vicdansızlık var mı? Düşünün bir yerel gazeteci olarak AKP’li bir Büyükşehir belediyesinde en yüksek maaşı alan bir mühendisi eleştirdim bu ifadeler ile, hangi biriniz bu yoruma böyle savunmalar ile gelirsiniz? Dün bu paylaşımımın ardından arayan, gördüğünde tebrik eden eksik olmadı. Sadece iki kişi bu yoruma karşı benimle iletişime geçti. Biri Bozcaada Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz, diğeri eski CHP Bozcaada İlçe Başkanı Hüseyin Durmuş. Biri kendi altında çalıştığı, aslında çevre mühendisinden daha çok sorumlu olan kişi, diğeri bu çevre mühendisi arkadaşın adaya gelmesine vesile olanlardan biri.

Hakan başkan yazdığım yorumda “Rant, sanki belediyenin parası ile bu dükkanları açmış gibi algı olmuş” diye konuştu. Hüseyin abi de sanki adamı daha çok hırsızlıkla suçlamışsın gibi ifadeler kullandı. Ben de ikisine de söyledim, ikiniz haricinde böyle algılayan yok, eleştiri içerikli paylaşımımda sadece adada oldukça iyi şartlarda yaşayan bir görevlinin asıl görevinden çok başka işler ile ilgili olduğunu ima ettim” dedim. Hatta Hakan başkan bana çevre mühendisini daha çok başka işlerde görevlendirdiklerini ifade etti. Ama ben de kendinize danışman alacaksanız alın ama Çevre Mühendisi olarak işe alındıysa ben gazeteci olarak çevre konularında kendisini muhattap alabileceğimi ifade ettim. 

ÇEVRE MÜHENDİSİ Mİ, BAR MÜDÜRÜ MÜ?

Kaldı ki belediye başkanımız bundan dört sene evvel Çevre Mühendisi aldıklarını şöyle duyurmuştu:

Neyse dün mevzu o şekilde kapandı. Hakan başkan, “Ben senin o imada bulunmadığını biliyorum ama öyle anlayanlar olmuş” dediği için de yeniden bir açıklama yaparak bunu kasttetmediğimi neyi kastettiğimi ikinci defa yazdım. Ama bugün belediye başkanımız koca yaz geçti, koca altı sene geçti bir dünya sorunumuz var başka konularda almadığı sorumluluğu üzerine almış, benim yazdığım eleştiriyi ve altına gelen eleştirileri “Maksadını aşan yorumlar” diyerek sanki ben ya da yorum yapanların belediye emekçilerine laf etmişiz gibi konuyu çarpıtarak açıklama yapmış.

Bu çarpıtmaları daha önce de yaptınız. Beylik’te asbest iddialarında da yaptınız, arıtma tesisinden pis su verildiğinde de yaptınız. Hatta yetinmediniz genel siyasette eleştirdiğiniz AKP gibi adrese teslim raporlarla açıklama yaptınız. Halbuki o pis suyun verildiği anlara ait görüntüler varken…

YA CESARET GÖSTERİN YA DA CESARET GÖSTERİN!

Sayın Belediye Başkanı Yılmaz, lütfen artık kurum olarak belediyenin sorumluluklarını ve kendi sorumluluklarınızı yerinize getirin. Eleştirilere karşı savunma mekanizması üreteceğinize çığ gibi büyüyen adanın sorunlarına el atın. Aslında istediğiniz ama cesaret gösteremediğiniz konulara karşı artık o cesareti gösteriniz. Siz belki ileride başkanlığı bırakabilirsiniz ama adayı geriye getiremeyiz. Ya o cesareti gösterin ya da o cesareti gösterin başkanım. Biz de yaptığınız her olumlu şeyde olduğu gibi elimizden geldiğince destek olalım.

Bakın pandemi döneminde önceki yıllardan beter günler geçirdik sezonda. Koronadan olmasa da iki can gitti, bir can son anda boğulmaktan kurtuldu. Ama bu süreçte gerçekleşen iki meclis toplantısında belediyenin gündemi yoktu(!)… Temmuz ayı meclis toplantısında gündem olmadığı için toplantıya gitmedim. Bugün gerçekleşen Ağustos ayı meclis toplantısında reçelcilerin, tezgahçıların kira ücretinden başka bir şey yoktu. Belediyenin böyle bir sezonda adanın çığ gibi büyüyen sorunlarının olduğu ortamda gündemi nasıl olmaz? Kusura bakmasınlar hadi belediyesi, başkanı yok da meclis üyelerinin gündeminde hiçbir şey yok mu Allah aşkına?

AKP’LİLER UYUYOR, NEREDE MUHALEFET?

Ayrıca Bozcaada’nın sorunlarını tek dile getirecek olan Bozcaada Haber mi olacak illa ki? Yahu seçimlerde hep ikinci parti olan AKP, kaymakam göndermekten, yapılacak işlere taş koymaktan öte adanın hangi sorunu ile ilgileniyor. İki meclis üyesi var neden çatır çatır muhalefet yapmıyor. Ama AKP’nin ilçe başkanı “Ama benim inşaat işlerim var, belediyeye gebeyim” diyerek çekincesini açıkça herkese söyleyip muhalefet etmezse olmaz bu işler. Neymiş meclis üyelerinin de iş yerleri varmış. O halde yapmayacaksınız, istifa edeceksiniz. CHP’nin kendi meclis üyelerinin belediye başkanını mahkemeye verdiği ortamda, onlar yeri geldiğinde başkanla aynı safta yer alıyorlarsa, diğer muhalefet temsilcileri adanın sorunlarını gündeme getirme cesaretini göstermiyorlarsa böyle en ufacık eleştiride konuyu çarpıtarak bir de üste çıkmaya çalışırlar….

Yahu geçen seneden bu yana Salhane’nin gelir-gider tablosunu istiyor meclis üyeleri. Hâlâ verilmedi. Ki Salhane’nin müdürü de gene çevre mühendisi… Geçen yıldan beri haberini yaptık neden hâlâ encümen kararları, meclis tutanakları internet sitesinden yayınlanmıyor? Şeffaf belediyecilikten anladığınız bu mu?

Kusura bakmayın, belki biraz sert oldu önceki yazılarıma göre ve konu gittikçe farklı konulara giriyor ama o kadar çok şey var ki yazacak söyleyecek, dediğim gibi nereden başlasam elde kalıyor. Ve maalesef Bozcaada pandemi gibi bir süreçten yararlanarak hatalarını düzeltecek fırsatı elinin tersi ile itti. Bundan sonra bu şekilde gittiği müddetçe de adada sorunlar artarak devam edecek.

Hatırlarsanız geçen sene seçim döneminde CHP İl Başkanı mitingte "Bakın 25 yıl sonra Bozcaada'da da iktidara gelen CHP adayı nereden nereye getirdi" dediği gibi yine çekinmeden bunu söyleyebilecek misiniz?

Kısaca Bozcaada yönetilmediği gibi samimiyetsiz bir tutum içerisine girmekten de imtina etmiyorlar. Giderek büyüyen sorunlarımızla birlikte umutlarımızı tekrardan karartmaya başlayan belediye, bir yanda halkın, basının bile konuştuğu sorunları mecliste, sosyal medyalarında ya da çalışmalşarında dile getirmeye çekinen siyasiler, ama adaya zarar verecek kadar kaymakamını, amirini, memurunu sürdürecek egolu kendi işleri hariç bir şeyle ilgilenmeyen partililer, bir yanda daha da kazanmak için adanın çıkarlarını terk eden gruplar, bir yandan da samimiyetsizler işimiz çok zor, hele ki başkanın...

Bana gelince de; isterse çevremde 5 kişi kalsın, hem belediyeyi, hem adadaki muhalefet partilerini, kurumlarını yeri geldiğinde nasıl övüyorsam yeri geldiğinde eleştirmeye de devam edeceğim. 

 

YORUMLAR
1 Yorum

aleyna su - 04-09-2020 12:12

Ben 80 senesinden beri adaya gelirim adada yuruyuş yapalim diyoruz 2 yonden vasita geliyor yollar bozuk kaldirim yok sokak hayvanlarina barinak yapcam dedi oda yok çayirda ne guzel spor yapiyor gencler okul acacaklar izin yok ben çözemedim bu kadar destek veryoruz chp ye neden milete vköstek oluyor okula yok para getircek yerlere var bu yil beylik koyu ne guzel acilmiş cayirda okul acilsinda gencler spor yapsin



YORUM YAP

FACEBOOK YORUM YAP


YAZARIN DİĞER YAZILARI