BozcaadaHABER - Mobil


Son günleri meşgul eden kimliği belirsiz hesap

Tarih: 10-11-2020 21:21
8509 Okunma

Bozcaada Haber sitesine gelen ve içinde küfür, hakaret olmayan her yoruma onay verseydik inanın adada kan gövdeyi götürür, iç huzurumuz şimdinin 5 katı daha fazla kötü olurdu. Neticede pandemi dönemini saymazsak herkes gittiğinde 500-600 kişinin yaşadığı küçük bir adadan bahsediyoruz.

Bu nedenle ispatı olmayan, bir delile dayandırılmayan tabiri-caizse “bel altı” vuran yorumlara, iddialara onay vermiyoruz. Hatta sosyal medya hesaplarımıza gelen yorumlarda da sahte profil ile yapılan yorumlara dikkat etmeye çalışıyoruz. Eğer birilerini zan altında bırakacak bir iddiada bulunuyor ise profilin gerçek olup olmadığını anlamaya çalışıyoruz, ona göre yeri geliyor ya yorumu kaldırıyor ya da hesabı engelliyoruz.

Çünkü FETÖ tipi sahte hesaplar ile çıkarların hesaplaşma yeri Bozcaada Haber olamaz, buna da zemin hazırlamak istemiyoruz. Hakikaten turizmin yarattığı rant  ile birlikte ilişkilerin, komşuluğun, arkadaşlıkların-dostlukların kısaca adalılığın yara aldığı ortamda son zamanlarda sahte hesaplar ile yapılan çirkinlikler biraz korkutucu gelmeye başladı bana. Eğer bu yöntemler ile hesaplaşmalar, ifşalar, hasetlikler çoğalırsa adanın dedikodusunu mumla arar, kışın bile huzurumuz kalmaz adada.

Neyse konuyu uzatmadan bu köşeyi neden yazdığıma gelelim. Yaklaşık bir haftadır biri ya da birileri gizli bir sosyal medya hesabı üzerinden adada bir kurumda çalışan bir görevliyi rüşvet almak ile itham ediyor, bunu da Bozcaada Haber’i, adadaki bazı kurumları, kurum amirlerini, dernek başkanlarını vs etiketleyerek ya da özel mesajla duyurmaya çalışıyor.

Birincisi şunu söylemek istiyorum; iddia ettiğin şey doğru olsa bile bu yöntem en az “rüşvet” konusu kadar alçakça. Varsa yüreğin, gidersin savcılığa ya da ilgili kurum amirine, yaparsın başvurunu. Varsa elinde bir delil sunarsın. Cesaretin varsa kimliğini de açık edip sahte hesaplara güvenmezsin. Eğer bunu yapmayıp fake bir hesap ile yapıyorsan da  aklıma “Kesin bir yarası var, aklı sıra intikam alıyor” diye geliyor. Tabii iş intikam olunca maddi gücün de biraz varsa bastırıp parasını haber de yaptırabilirsin bu iddialar üzerinden. Ne kadar korkunç değil mi? Tıpkı Türkiye’deki karanlık güçlerin oyunları gibi...

Maalesef son günlerde sahte bir hesap üzerinden yapılan bu iddialar adada oldukça konuşuldu. Kurum amirleri ne diyor, ne düşünüyor bunlara çok girmek istemiyorum şu aşamada. Ancak ilkokul 1. sınıftan beri adada yaşayan biri olarak, adada her dönem konuşulur rüşvet, peşkeş iddiaları. 3-5 değişmez isim haricinde de başka kişiler için de konuşulur, iddia edilir. Ancak hep de iddiadan öte gitmez. Biri de demez ki “ben şu kadar rüşvet verdim” ya da biri de gidip şikâyetçi olmaz. Tek bildiğim iki sene önce Milli Emlak Müdürlüğü’ne yeni atanan ve 750 TL için olduğu iddia edilen olay vardı. Onu da hakikaten biri şikâyet edip, suçüstü yakaladıkları için görevden alındı.

Açıkca söyleyeyim; Ben de her dönem, her yerde olduğu gibi adada da rüşvetin, peşkeşin, rantın olduğuna inananlardanım. Tabii ki herkes, her kişi için söylenen, her söylenen doğru değil ama inandıklarım da var. “Rüşvetin belgesi olmaz” sözündeki gibi de bu inandıklarımı ispat etme noktasında çaresiz kaldığım oluyor. Bu yüzden yakın arkadaşlarım bilir hep bu konu açıldığında , “Rüşvetin belgesi olmaz ancak bir gün adada hakikatlı, belgeye, şahide, delile dayandırabileceğim bir olayla karşılaşırsam bunun haberini yapmaktan geri durmam. İsterse en yakınım olsun içinde olan herkesi de manşetlere taşıyacağım” diye söylerim.

Ancak söyleyenler olduğu için diyorum kimse de bana bir daha gizli hesaplar üzerinden yapılan iddiaları “Haberini yapmayacak mısın?” diye sormasın. Bu ahlaksızca yapılan yöntemlere katiyen prim vermeyeceğim. Varsa bir şahidin, varsa elinde bir belgen eyvallah, korkuyorsan da gel isminin saklı kalması ile ben araştırayım…

Hatırlarsanız yaklaşık 1 buçuk 2 ay önce kişisel sosyal medya hesabımdan belediyemiz Çevre Mühendisi’ni eleştirmiştim. Arkadaşına gelince eleştiriyi sevmeyen bazı adalılar bana “Çevre Mühendisi’ni eleştiriyorsun da şu kişi hakkında neden bir şey demiyorsun” diye çıkışanlar olmuş, soranlar olmuştu. Ben Çevre Mühendisi’ni işini yapmadığı için, işinden çok kendi işleri ile uğraştığı için eleştirdim. Konu rüşvet, rant vs gibi konular değildi. Ayrıca hem mecliste olup, hem ada siyasetinin içerisinde olup da bunu bana sormanız, kendiniz bu konuda bir çift söz söyleyemeyişinize, bunun için herhangi bir adım atmamanıza ne demeli?

Bazen siyasilerden bile o kadar çok bilgi ve iddia geliyor ki bize. Zaman zaman iddialar doğru çıkıyor zaman zaman da yalan ya da yanlış oluyor. Ancak doğru olduğu zaman da maalesef bunu konuşmaya dile getirmeye cesaretleri olmuyor. Bu şekilde yaptığımız haberler olduğunda da ne o haberi bize söyleyen kişi ağzını açıyor ne de partisi.  Eğer iddiaların aslı-astarı yok gibi olduğunda da “Önce siz siyasetçi olarak kendi hesabınızdan paylaşın biz de haberini yapalım” diyorum, öylece kalıyorlar. Hatta bir partilinin doğruladığı ve bilgisini bizzat bize geçtiği bilgi üzerine yaptığımız haber için, aynı partiden başka bir yönetici tarafından mahkemeye verildiğim de oldu. Trajikomik değil mi!?

Kaldı ki bir kişi hakkında çok insanın aynı şeyleri söylemesi de bir ispat değildir. Ya da yüzde 1 bile olsa ihtimal, hakikaten ya suçsuzsa? Bunun vebalini kim ödeyebilir? Düşünün Mustafa Mutay için de 25 yılda dünyaları götürdü diyenler vardı. Seçimi kaybetti aradan 5 sene geçti, “hemen çıkarmıyordur” dediler. Yahu 25 yıl belediye başkanlığı yapmış altında adamın altında  hâlâ  sadece küçük bir scotter motor var. Özele girmek istemiyorum ama ekonomik olarak yeri geldiğinde ne kadar zorlandıklarına da arkadaşları olarak şahit olmuşluğumuz oluyor. Ki düşünün çocukluktan beri arkadaşım olan Mustafa Mutay’ın oğlu Uğur, babası belediye başkanlığı yaparken yıllarca garsonluk yaptı restoranlarda. Ama ne oldu, dünyayı yedi diye ulusal haberlere bile konu ettiler.

Tabii ki bu örnekle birilerini temize çıkarmaya çalışmıyorum ancak vicdanen de yasal olarak da hiç kimseyi suçu ispatlanmadığı müddetçe kamuoyunun önünde haberler ile zorda bırakamam. Belgesi olsun, ispatı olsun, emin olun ilk haberi ben yaparım zaten.

Velhasıl benim de bazen hiç inanmadığım, bazen inandığım, hatta bazen de taşları yerine koyunca bir sistemi çözdüğüm ama ispatlayamadığım durumlar oluyor. Hatta keşke bir şey elime geçse diye uzun uzun da düşünürüm ama harekete geçebileceğim küçük bir şey, ne bileyim en kötü bir şahit bile bulamıyorum. Ama kalkıp da ispatlayamadığım hiçbir şeyi de iddia etmiyorum.

 

YORUM YAP

FACEBOOK YORUM YAP


YAZARIN DİĞER YAZILARI