BozcaadaHABER - Mobil


Yöneticilerin yöntemi ve vatandaşın ek tedbir talebi

Tarih: 10-04-2021 22:03
3668 Okunma

“Koronavirüs’ün görülmediği tek yer” haberlerinden 12 günde 62 vakanın görüldüğü yer oldu Bozcaada.  Düşünün daha nüfusumuz kıştan yeni çıktığımız için 1.500 bile değilken durum böyle. Oransal olarak baktığımızda Çanakkale kırmızı ise Bozcaada kırmızılıktan artık morarıyor.

Geçen yıl Koronavirüs’ün hiç görülmediği Bozcaada’da, Kaymakam İbrahim Gültekin’in önderliğinde alınan kararlar ve tedbirler sayesinde temmuzun ortasına kadar sıfır vaka ile gelmiştik. Tabii hınca hınç dolu geçen koca yazda birkaç vaka ile atlatmak ise tabiri caizse “Allahın sevdiği kuluyuz” demek gibiydi. Tabii ki mekanların dışarıda masalarının olması, yaz aylarında virüsün kuvvetinin azalması, insan vücudunun direncinin daha güçlü olması gibi sebepler de önemli faktörlerdi. Ancak yine de insanların üst üste olduğu günleri birkaç vaka ile geçirmek bir mucizeydi.

Hal böyle olunca kasım ayından itibaren görülen tek tük vakalar adada kimseyi endişendirmedi. Ne yalan söyleyeyim ben bile geçen yılki gibi ağır kararlar almaya gerek olmadığını düşünüyordum ve bunu da bazen dile getiriyordum. Ama öyle olmadığını ben de, hepimiz de gördük.

Şimdi ise 12-13 gün içinde (Yani 29 Mart’tan bu yana) toplam 62 vaka ile karşılaştık.  Ada için korkutucu olan bu tablo ile adada tekrardan sesler yükselmeye başladı. Çoğunluk, “Hazır sezon başlamadı, Ramazan’da kısıtlamalar var, adada en azından 10 gün  tam kapamayı sağlarsak salgının daha çok yayılması önlenir ve vakaları sıfırlarız”            diye düşünüyor. 

Hatta bazı turizmciler adanın yüksek riskli yer olarak gözükmesinin bedelinin ağır olabileceğini, bunun için bir an önce ada için geçici ekstra tedbirler alınıp basına “Sıfırlandık” diye duyurmamız gerektiğini de dile getiriyor.

Bu arada bu tarz geçici kapanma tavsiyelerine sıcak bakmayanlar da var ama çok azınlıkta olduğu düşünülüyor.

Neyse 17 vakanın görüldüğü 29-30 Mart tarihlerinin ardından Bozcaada Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz ve İYİP’li Cevdet Çebi sosyal medya hesaplaarından yaptıkları açıklamada geçici olarak 10 günlük kapamayı önermişlerdi. Sanırım Bozcaada Turizm İşletmecileri Derneği Başkanı Erkan Yavuz da bu talepten yanaydı.

Ancak bu talep kabul edilmedi. Kimi iddialara göre bu talebi Çanakkale Valisi İlhami Aktaş, kimi iddialara göreyse Bozcaada Kaymakamı Bahar Kaya Çelik bu öneriyi kabul etmemiş ya da sıcak bakmamış. Ancak Kaymakam Çelik’in valilik nezninde alınan kararların haricinde başka bir karar almaya sıcak bakmadığı da bir gerçek.   

Kaymakam Çelik tüm Türkiye’de süreç nasıl işliyorsa, örneğin Çanakkale’de hiçbir ilçe kapanmazken, ekstra tedbirler alınmazken kaymakamlık ya da ilçe hıfzıssıhha olarak karar alamayacağını, bunun doğru olmayacağı şeklinde düşündüğü belirtiliyor. Bunun için de ilden gelen kararlar ne ise aynısını uyguluyor. Ama burada dikkatimi çeken şey 12 günde 62 vaka görülen bir yerde İlçe Hıfsızsıhha pandemi nedeniyle yan yana gelip değerlendirme yapmıyor. Yani İlçe Hıfzısıhha Kurulu da uzaktan toplanıyor, o da bir zoom toplantısı, ne bileyim en azından kurul üyelerinin olduğu bir Whatsapp grubu şeklinde bile değil, kaymakam hanım kurul üyelerine tek tek telefon açıyor.

Tabii şunu da belirtmek lazım, ilçe bazlı bir kapanma söz konusu değil ama Çanakkale’ye bağlı merkeze ve ilçe köylerinde şu anda çokça karantina uygulanan köy var. Yani vaka sayılarının ani arttığı köylerde bu kararlar ivedilikle veriliyor ve vakaların diğer köylere bulaşma riski azaltılmaya çalışılıyor. Bozcaada, evet bir ilçe fakat yüzölçümü bakımından, ana kara ile bağlantısı olmaması açısından Çanakkale’nin ana karadaki diğer ilçelerine göre farklılık arz ediyor. Ayrıca nüfusun yoğunlaştığı ada merkezinin büyüklüğü, Çanakkale’nin bir çok köyünden de küçük.

 

Çok uzatmak istemiyorum, gelen tepkileri ben ilgili her birime bir şekilde iletiyorum. Kaymakam Bahar Kaya Çelik’in yöntemini eleştirebiliriz ama kişisel olarak saygı duyarım. Geçen yıl Kaymakam İbrahim Gültekin’in fedakarlığı, elini taşın altına fazlaca sokması onun da başını ağrıtmıştı. Belki Kaymakam Çelik de bunları yaşamak istemediği için bu yolu seçmiş olabilir. Hani derler ya, her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır diye, her yöneticinin de olaylar karşısında farklı bir yöntemi olabilir. Saygı duymak lazım. Ancak Bozcaada’nın doğal şartları, ana karadan uzak oluşu, sağlık imkanları, yaşlı nüfusu göz önüne alındığında Bozcaada’nın daha iyi korunması da oldukça elzem. 

 

YORUM YAP

FACEBOOK YORUM YAP


YAZARIN DİĞER YAZILARI