Otomatik olarak 5 saniye sonra kapanacaktır. Reklamı kapatmak için TIKLAYINIZ
Tapu sahibi Erdoğan zemini traşladı, badem ağacı dikiyor - BozcaadaHaber.Net
Mobil Reklam

Tapu sahibi Erdoğan zemini traşladı, badem ağacı dikiyor

Son olarak ekoturizm adı altında yapılaşma tehlikesinden geçici olarak kurtulan adanın güney sahillerinde bu kez 700 dönümlük alanın tüm bitki örtüsü dozerle sökülüp sürülürken yerine ise badem dikiliyor. Son günlerde yeniden başlayan ve dünyaca ünlü Akvaryum koyunda da yapılan çalışma sonrasında bölgeden geçen adalılar, karşılaştıkları manzaranın ardından şaşkınlıklarını ve üzüntülerini Bozcaada Haber ile paylaşıyor.

Mobil Reklam
Mobil Reklam
Mobil Reklam
Tapu sahibi Erdoğan zemini traşladı, badem ağacı dikiyor
Tarih: 28-12-2022 22:19
3290 Okunma
Bozcaada Haber
Mobil Reklam
Mobil Reklam
Mobil Reklam

İçinde mor kekik, pırnar, amaranda, kum zambağı gibi adaya özgü yüzlerce bitkiyi barındıran, zengin florası haricinde tavşan, keklik, yılan, kernekes gibi hayvanların ve daha birçok çeşit börtü böceklerin de yuvalandığı alanda  yapılan çalışma için, geçtiğimiz günlerde Ata Demirer de Bozcaada Haber’de yayınlanan bir haberin altına “Bir ara güney sahillerindeki arazilerin endemik dokusunu kökleyip ekimlik araziye neden dönüştüğünü de tartışırsanız bizi de aydınlatın” diye yazarak tepki gösterdi.

Peki, daha önce bölgenin imara açılmasını savunan, çöp ve moloz döküyorlar iddiası ile Akvaryum’a demir kapı takan ve son olarak da geçen yıl bölgede ekoturizm projesini meclise sunan güney sahilinin neredeyse tamamını (2 bin 185 dönüm) kaplayan arazinin tapulu sahibi tarafından yapılan çalışmanın amacı gerçekten badem yetiştirmek  mi, yoksa yine bölgenin imara açılabilmesinin önünün açılması mı deneniyor?

Tuzburnu mevkiinden Akvaryum’a kadar uzanan 700 dönümlük alanda yapılan çalışmanın ardından ise, Bozcaada Belediyesi’nin yıllardır beklenen ve son aşamaya gelen imar planında bu bölgeye günübirlik tesisler eklendiği de iddia ediliyor.

Konu ile ilgili iddiayı bugün Bozcaada Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz’a sorduk. Yapılan tahribat ile ilgili geçen hafta açıklama yapan Başkan Yılmaz, Çevre ve Şehircilik tarafından dozerle çalışma yapılmasına izin verildiğini belirtti.

Bugün ise başkan Yılmaz’a son aşamaya gelen imar planında o bölgeye günübirlik tesislerin eklenip, eklenmediğini sorduk. Başkan Yılmaz ise bu soruya karşılık, “Bir bakmam lazım. Ama bademlik alanına değil de yukarı tarafta olabilir. 50 dönümün üzeri olduğu için ekoturizm olabilir” açıklamasını yaptı.

Haberimiz yayına hazırlanırken Başkan Yılmaz’dan sorumuza ilişkin yeni bir cevap da gelmedi.

Tapu sahibi Naci Erdoğan’la yaptığımız ve aşağıda okuyacağınız röportajda Erdoğan ekoturizm konusunu “kafamda kapattım” derken, Başkan Yılmaz’ın 50 dönüm üzerine ekoturizm olabilir demesi de konu üzerinde tartışmaya neden oluyor.

1950-60’lı yıllarda mermer ocağı için devletten satıl alınan, ancak mermerin beklenilen kalitede olmaması nedeniyle ellerinde kalan sit alanı imarsız bölge, adanın turizmde popüler olması ile birlikte aile tarafından bugüne kadar birçok proje hayata geçirilmeye çalışmıştı. Akvaryum Koyu’nun tek yoluna çöp ve moloz iddiası ile demir kapı koyan, zaman zaman kapıyı kilitleyen, önceki yıllarda birçok tesisi içinde barındıran projeler ile bölgenin imara açılmasını savunan, geçen yıl ise yine bölgede ekoturizm projesi ile gündeme gelen Naci Erdoğan ile yeniden görüştük.

Bozcaada’nın ikinci kadim ağacının badem olduğunu iddia eden, bölgede bir tane bile endemik bitki olmadığını, bademlik projesinin 2 ayrı üniversite ve 6-7 profesör ile bilimsel rapor hazırlandığı iddia etti.

Öte yandan Çanakkale Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu tarafından verilen çalışma izninde, hukukçu, orman mühendisi, inşaat mühendisi, mimar gibi 8 üye oy kullandığı, ancak Biyolog üye tarafından projeye karşı oy kullanılması dikkat çekti.

İşte sık sık bölgede yaptığı çalışmalar ile ulusal basında da gündeme gelen tapu sahibi Naci Erdoğan ile proje hakkında yaptığımız görüşme:

Bozcaada Haber: Naci bey bölgedeki tahribata yönelik tepkiler var. Badem mi dikeceksiniz? Oradaki endemik bitki örtüsü, kekikler, gevenlerin yerlerini badem mi alacak?

Naci Erdoğan: Evet, badem 300 dönüme 5 bin adet badem dikeceğim. Endemik diye bir şey yok, onlar gelsin ben gösteririm tüm raporları. Ney endemik bitki imiş? Bana o bölgede bir tane endemik bitki söylesin, ispatlasın ben onlara araziyi vereyim. 117 cins orada maki florası var. Bir tane bana endemik bitki söylesinler.

Neden badem peki?

Çünkü oranın ikinci kadim ağacı badem olduğu için.

Hangi zamandan bahsediyorsunuz?

Cenevizliler.

Tee kaç yüzyıl önce? 9’uncu yüzyıldaki bitki örtüsü ile şimdiki bitki örtüsü aynı mı?

Nasıl aynı değil! Doğada bu karakteristik bitki örtüsü hiçbir zaman değişmez. 1621 yılında Bozcaada’da 11 bin dönüm badem varmış. Bütün saraya badem adadan gidiyormuş. Sonra Cenevizliler bademi Datça’ya götürmüş. Datça’daki kadın bu konuyu çok iyi biliyor.

Bunu yaparken izin aldınız mı peki?

Tabii ki, ben izinsiz hiçbir şey yapmam.

Geçen yıl da bu alana yapmak istediğiniz ekoturizm ile gündeme gelmiştiniz. Bu badem projesinin ekoturizm ile bir ilgisi var mı?

Hayır. Hiç alakası yok. Ben o ekoturizm konusunu kafamda kapattım. Ben köy okullarını yeniden yaratmak için bir çaba gösterdim. Ama bunu anlayamadılar.

Daha önceki yaptığınız bademlik de aynı proje değil mi?

İki yer yaptım. Biri 4 bin 500, diğeri 2 bin 500 dönüm. Toplam 7 bin dönüm olacak.

Yani güney sahilindeki o kekiklerin, böceklerin, gevenlerin yerlerini artık badem mi alacak?

Ya zaten kekik vs geven onlar yeniden kendiliğinden çıkıyor. Yeniden yeşeriyor. Ya bunların hepsi bilimsel raporlarla yapılan işler. Öyle birkaç kişinin dışardan bilmeden eleştirmesi ile olmuyor. Keşke gelseler bana da ben kendilerine izah etsem. Bakın 4 sene önce yaptığım bademlikten ben ne kadar kekik hasatı yapıyorum bir gelsinler de baksınlar.

Yani siz Cenevizliler dönemi ile şimdiki bitki örtüsü değişmez diyorsunuz?

300 sayfalık bilimsel rapor, 2 üniversiteden 7-8 profesörün imza attığı bir proje bu. Ayrıca Bozcaada bademinin patentinin müracaatını da yaptım. Nasıl ki adanın üzümü başka bir coğrafyada olmuyorsa bu da adanın bademi. Hatta vişne de varmış, adada dünyanın en iyi vişnesi. Aslında adada tam tersi zeytin dikiliyor, zeytine karşı çıkmaları gerekiyor.

Bir de lütfen şunu da söylüyorum. O arazi, bizim kendi tapulu arazimiz. Burası korunması gereken tarım alanı olarak geçiyor. Ben bu tarım alanında anayasal haklarım içerisinde ve izinlerimi de alarak her şeyi yapmakla mükellefim. Yok, onun bunun hoşuna gitmemiş diye… Keşke ne yaptığımızı gelip sorsalar da ben anlatsam.

 


Mobil Reklam
Mobil Reklam
Mobil Reklam
Mobil Reklam
Mobil Reklam

YORUM YAP


DİĞER HABERLER